whiplash (film)

• kendi felsefesiyle celisen cok film var, cogunu da bir kez izledikten sonra unutuyoruz zaten. whiplash de bu guruhun bir parcasi bana gore.
  
  oncelikle, izlemesi keyifsiz bir film degil, basi sonu belli, cok uzun tutulmus ve temel muzik teorisi bilmeyenlere gayet sikici gelebilecek prova sahneleri disinda akisi, ritmi de yerinde. sorun, anlatmaya calistigi seyin ozunde.
  
  jazz davulunda "en iyi"lerden biri olmaya calisan bir oglan var. ondaki "cevheri" goren psikopat bir ogretmen var. bu ikisi arasindaki catisma uzerine kurulmus bir hikaye var. ama islenis o kadar zayif ve ozensiz, o kadar klise ki oscar adayliklari falan almasa herhalde 1-2 yil sonra ne izlesem ne izlesem diye dolanirken ancak sansa bala indirir izlerdim. siradisi olan hic bir yonu yok.
  
  jazz davulcusu olmak isteyen oglan nedense buddy rich disinda hic bir sey dinlemiyor. jazz calabilmenin hizdan ibaret olguna kendini inandirmis. hadi birak jazz'i herhangi bir muzik turunde en iyi olmak isteyen biri once virtuozu olmak istedigi muzik turunu hatmeder, diger muzik turlerine kafa patlatir, surekli kendini gelistirir besler. yanlis ifade ettim, virtuoz olunmaz dogulur amk. yetenekli olacaksin once. ama andrew sadece davula abaniyor. elleri kaniyor, les gibi terliyor ve hizli calmaya calisiyor. temposu kotu, ritmi kotu ama umrunda degil. nota ezberliyor, film boyunca 2 tane sarkiya kasiyor. psikopat ogretmen de bunu duzeltmek yerine, "daha hizli daha hizli" diye histerik cigliklar atan, fiziksel siddet uygulayan dangul dungul bir karakter haline geliyor. "cayima 2 degil 3 seker attin!" diye ota boka dava acilabilen bir ulkede cocugu hic cekinmeden tokat manyagi yapabiliyor.
  
  "mesele hiz degil jazz i anlamak, ritimi tempoyu hissetmek, buddy rich disinda baska seyler de dinle, okuzogluokuz gibi baget sallama" demiyor. hic bir sey ogretmiyor. film boyunca 3 defa tekrarlanan charlie parker anektodu disinda tek yaptigi jazz for dummies konusmalar, bagirip cagirmalar. "ama andrew'a kotu davraniyor cunku onun daha iyi olmasini istiyor!" seklinde de izleyemiyoruz cunku ikisinin yaptiklari da aptalca. hocaya saldirip okuldan atildigi anda muzigine devam etmek yerine asli borek'de ise basliyor. davulu dolaba, buddy rich cdlerini de cope atiyor. bu cocugun gizli cevher, muzik dehasi olduguna inanmamizi bekleyen yonetmen, bizi dangalagin biriyle karsi karsiya birakiyor.
  
  zurnanin esas zirt dedigi yer ise finali. cilgin ogretmen bardaki "hala bir bird bulamadim" itirafindan sonra, belediye konseri degil carnage hall gibi herkesin calamayacagi bir ortamda sirf oglana gotluk yapicam diye "notalarini" bilmedigi bir parcayla giris yapiyor. peki bizim "dahi davulcu" ne yapiyor? got gibi kaliyor. cunku hazir degil, notalarini bilmedigi icin improvize takilamiyor, eslik edemiyor, sacma sapan ataklar falan yapip sicip batiriyor. cunku yetenekli degil. yuksek egitim icin girdigi ulkenin ve hatta kendi ifadelerine gore "dunyanin en iyi muzik okulunda"nda sadece 2 parcaya kasmis bir yeteneksizlik abidesi. davulcu olmus ama muzisyen olamamis. jazzci demeye bin sahit ister.
  
  bence bu catismayi hoca kazaniyor. adam hakliymis beyler. bir "bird" olmadigini hatta cok kotu bir "jazz davulcusu" oldugunu tokat gibi vuruyor yuzune. ama illa mutlu son izletmek icin gotunu yirtan yonetmen filmin bundan sonrasinda kendi hikayesine resmen ihanet ederek, kazma oglana hayati boyunca ogrenebildigi sadece 2 sarkiyi caldirarak hocayi "got" ediyor. hayattan sogutan anlardan biri resmen.
  
  jk simmons bildigimiz sevdigimiz bir oyuncu, kotu bir isine denk gelmedim daha. bu filmde oyle goklere cikarilacak, karaktere taklalar attiracak bir sey yapmamis. zaten derinligi olmayan, asabi ve vulgar bir adami bol bol bagirarak canlandirmis. "oscarli film" denilen sey benim icin "dafug ı just watched" diyecegim filmdir, zamana yenilmez. done done izlersin hikayeyi, oyunculugu ve finali.
  
  velhasil straight to dvd olacak bir film oscara kosuyor. abd hasilati 8 mil dolar olan bir filmi pazarlamak icin oscar adayligi yapistirilmasa hayatta haberim olmayacak bir film uzerine 80 satir yazi yaziyorum. adamlar isi biliyor birader.