4 entry daha
  • bu sabah yaşadığım olayın dahil olduğu olaylar alafortanfonisidir..

    beşiktaş'ta motordan indim, hemen orada bulunan simitçilerden boğaz'ı arkana aldığında en sağda kalan yaşlı simitçiye uğradım.. "bir sandviç," dedim.. o sırada da bu sabah bir müşteri adayı ziyareti nedeniyle işe her zamankinden erken gittiğimi, küçük bir sandviçin öğle yemeğine kadar beni idare edemeyeceğini, acaba yanında duran küçük poğaçalardan, pizzalardan bir iki tane alsam iyi olup olmayacağını aklımdan geçiriyordum.. sonra da hamur işini abartmamaya, idare etmeye karar verip vazgeçtim.. bu düşünceler sadece bir-iki saniyede aklımdan geçti tabii.. o sırada da simitçi benim sandviçi kağıda, peçeteye sardı, küçük bir poşetin içine koydu ve son anda da bir küçük poğaçayı bir de küçük pizzayı poşetin içine atıverdi! ben yine bir saniye kadar bir süre için "acaba beni yanlış mı anladı? ama 'bir sandviç' demiştim sadece. bunu 'bir sandviç, bir küçük poğaça, bir de küçük pizza,' olarak anlamış olamaz. ama neyse artık," diye düşünerek yirmi lira uzattım.. amca sadece sandviçin parası olan iki lirayı alıp para üstümü geri verdi.. bana bakıp sevecen bir sesle "hadi bakalım, allah'a emanet ol," dedi.. hiçbir şey demedim.. aslında hiçbir şey düşünemedim artık.. poşeti alıp otobüs durağına doğru seğirttim.. sonra düşünmeye başladım ama.. gerçekçinin önde gideni ve az buçuk reklamcı olduğum için simitçi amcanın müşteri memnuniyeti sağlamak amacıyla promosyon olarak o yiyecekleri poşete atmış olduğunu düşündüm.. her sabah olmasa da haftada en az bir bazen iki kez ondan simit, zeytin ezmesi, krem peynir, bazen de sandviç alıyordum ve tam da aklımdan o düşünceyi geçirdiğim sırada bu jesti yapacağı tutmuştu tesadüf eseri.. ama yine de ara sıra yaşadığım sıradışı, hadi o kelimeyi de telaffuz edeyim, metafizik durumlar sebebiyle olduğu gibi "acaba bu bir işaret mi?" diye de düşünmeden edemedim.. zaten iş yerime gelip olayı anlattığımda herkes "bu bir işaret," diyerek dalgasını geçti benimle.. bir ayak yavaş yavaş çukura girmeye başladı ne de olsa.. zaten geçenlerde buradaki hanımlardan birinin dört yaşındaki oğlu gelmişti iş yerimize, tutmuş bana "dede" demişti.. ama olamaz tabii öyle bir şey.. yok, yok.. sadece promosyon.. tesadüf.. valla bak..
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap