harun kolçak

• bir gün yine oturdum televizyon izliyorum, o sıralarda genç tv'de "genç tv'nin en iddialı programı bende" imajına haiz bir gencin karşısında sohbet etmek üzere oturmuştu... konuyu "farklılığı" göstermek için bilgisayara sürüklediler, harun kolçak efendi hemen:
  
  - tabii bilgisayarla çok vakit geçiriyorum. çet yapıyorum, girdiğim kanallar war arkadaşlar war. arkadaşlarla film cd'si alıp izliyoruz. mesela bak, cenifır lopez'in bi filmi war "cell" diye daha türkiye'ye gelmedi ama ben onu alıp izledim, böylece yakından takip edebiliyorum sinemayı da...
  
  şeklinde bir izahatta bulundu... ha güzel, sinemayı takip ediyorsun da güzel kardeşim; sinemayı takip eden ve hatta imkânı olan bir insan o bulanık, berbat, handcam'le çekilmiş, görüntünün yarısı atılarak kotarılmış filmleri nasıl izler ondan hiç bahsetmedin...
  
  onu da geçtim: yarın bir gün, eskiden de olduğu gibi "korsancılar albümlerimizi satıyorlar", "o albümleri almayın" diyecek bir insan olarak, sen nasıl korsanlardan, emeğe zerre faydası-saygısı olmayan kişilerden cd alırsın onu anlayamadım, sindiremedim... müzisyenim demekle olmuyor azizim.