4 entry daha
  • "aileler insan üreten fabrikalardır" sözünü sahibi terapist. 3 yaşında kendi kendine okuma yazma öğrendiği söylenir. mesleğe öğretmen olarak başlamış, daha sonra sosyal hizmet uzmanı olarak görev yapmış.

    satir’in aile terapisi modeli, iletişim kalıpları, benlik saygısı, ailenin ve her bir üyenin benlik değeri, doğuştan gelen içsel güçler üzerinde durur. satir aileyi küçük evren olarak nitelendirir. -böyle yazınca futbolcu adı gibi oldu ya neyse- ailenin problemlerini çözebilirsek evren'in problemlerini de çözebileceğimizi iddia eder. ona göre; her ailede bir günah keçisi vardır ve bu günah keçisi ailenin hemen her sorununu bünyesinde barındırır, bir nevi ailenin yardım çığlığıdır o birey.

    satir'in ilginç kabul edilebilecek bir iddiası da, eş seçiminde tesadüfün rolü olmadığını söylemesidir. -aşk tesadüfleri sever, evlilik asla- düşük benlik saygısı olan bireyler için evlilik bir çeşit “alma” çabası olduğunu söylemiştir. satir; her bir eşin kendi eksik olduğunu hissettiği özelliklerin diğerinde olmasını arzuladığına inanır. her bir eş ona başarı ve tamamlanmışlık duygusunu hissettirecek, kendinin uzantısı olacak birini bulmak ister.

    tabi bu noktada alma'nın yanında bir de "verme" olmalıdır -ki malum olduğu üzere almadan vermek allah'a mahsus- belki de sırf alma, hep daha fazlasına sahip olma isteği, karşındaki kişiden hep daha çok şey bekleme yüzünden evlilikler pek uzun ömürlü olmuyor. her neyse toprağı bol olsun satir'in.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap