2 entry daha
  • toplumumuzun her sabah uyandığında endişe duymasını umduğum bir his bu.

    insan zevkleri konusunda merhametsiz olmalı.

    çünkü neyi beğeneceğinizi kestirmek hiç zor değil. bunun büyük bir hayal kırıklığı olması lazım iken pek rahatsınız.

    özgün beğenileri olan insanlar daha iyidir demek de doğru değil, nazik değil. şunu demek daha doğru: beğenileri üzerine kafa yormayan biri makul değildir. kafa yorduktan sonra sıradan olabilir ki, bu bile özgündür. bu durumda bir insan her halükarda özgün olmak durumundadır, sıradan olsa bile.

    beğeniler üretimlere şekil verir. beğenileri üzerinde düşünmemiş ve onların çalışma şekline hakim olamayan bir zihin ürettiğinin ne kadar sığ olduğunun farkına varamayacaktır. işte bundan duyulan endişe "vemödalen" diye isimlendirilmiş.

    yenilik arayışının çoğu zaman çocukça olduğu barizdir. çünkü çocuklar her gün yeni bir şeyler öğrenir, bu onların günlük yaşamıdır. bu onların konforudur. buna duyulan açlık da çocukluğa duyulan açlık ile ilgilidir ve elbette pek ciddiye alınmamalıdır. ama özgünlük arayışı olgun bir zihne mahsustur. çünkü özgünlük zihnin olaylara bakış açısında yeni bir pencere fırsatı demektir. cevapları aramada yeni bir ürünün paketinden çıkarılması gibi bir zevk verir.

    vemödalen bu anlamda bakıldığında insanın "zihni onurlandırıyor muyum?" endişesidir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap