7 entry daha
  • tayfasıyla sürgün edildiği bir cezaevine varmasıyla bok çukuruna boca edilmeleri bir olur.saatlerce orda debelenirler.(kısa boylu olan bir ikisi bilahare öleceklerdir.)akabinde cezaevi müdürünün lütfüyla ordan alınıp hiçbir yıkanma, su dökünme teşebbüsüne mahal bırakılmadan koğuşlarına atılırlar.bu parmaklıkların arasından feryat figan gelip geçen mahkumlardan su ister, yardım ister.aralarından bir kişi artık yanındakilerle helalleşmektedir.kimse müdürün korkusuna dönüp bakmaz bunlara.en sonunda dev gibi bir adam parmaklıkların önünde bitiverir.içeri bakar ve hemen gider.kısa zaman sonra elinde bir testi, bir de bardakla geri döner.suyu doldurup doldurup demirlerin arasından içeri uzatır.sonra da sigara paketini (bkz: cigara) çıkarır, bir ikisini kendine alır.gerisini abdullah dayıya verip, çeker gider.abdullah dayı o cigarayı çektiği an yeniden doğmuştur.hemen ordan geçen bir mahkuma sorar:''kimdi bize o su getiren sarı adam?''.adam cevap verir:''tarihçi, şair, yazar, romancı , komünist vatan haini nazım hikmettir.''abdullah dayı o vakit galeyana gelir:''lan pezevenk bir saattir burada bağırıyorum yardım edin diye kimse dönüp bakmıyor, bu adam bize su verince mi vatan haini oluyor lan.ben sonra hepinizden bunun hesabını soracam.''abdullah dayı bilahare sözünü fiile dökecektir.yıllar sonra binlerle ifade ettiği yaralılar ve ölüler listesine o cezaevinden de onlarcasını ekleyecektir...
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap