2 entry daha
  • bu tür durumlarda, saçmalamak serbest olduğu için ve mesele de din olduğu için birisi çıkıyor saçmalıyor, size de ya susmak ya da cevap vermek düşüyor ben bu defa cevap vereyim.

    kurayza katliamında, kabile reisi filan katliamın hangi usule göre olacağını tayin etmemiştir. kendilerine yapılan itham, "ihanet ettiniz" idi. yani bu durumda, orada bulunan yahudi toplumu zaten infaz edilecekti, infaz edilme nedenleri yahudi olmaları ve stratejik bir yerde bulunmalarıydı. ya islamiyet'e geçeceklerdi ya da infaz. haliyle islamiyet'e geçmeyi kabul etmediler ve infaz edildiler, bir nevi kendilerine soykırım uygulandı, zira orada bir tane yahudi kalmadı. soykırım yapılırken de, politik olarak "sizi kendi kurallarınıza göre yargılıyoruz" denildi. muhammed'in, son peygamber olduğunu söylerken, yahudi hukukunu devreye sokması, politik davrandığını ve katliamı meşrulaştırdığını gösterir sadece.

    her nasılsa, 600'lü yıllarda vuku bulmuş bir hadise, dönüp dolaşıp, şu türlü insan müsveddelerinin yediği haltları meşrulaştırmaya zemin hazırlaması da bir hayli ilginç. suudi toplumunda, özgür mekanizmalar çalışıyor değil, bir aile, tüm toplumu kendi anlayışlarına göre yönlendiriyor, kurallarını belirliyor. ortada özgür mekanizma olmadan ve muhalefetin son derece cılız bir şekilde yer altında örgütlendiği yerde, toplumun değerlerinden bahsetmek ise bir o kadar abes.

    dünyanın her yerinde, 100 sene önce bu şekilde infazlar filan olmuyordu. çok uzağa gitmeye gerek yok, bizim toplumuzda da 100 sene önce, bu şekilde bir infaz gerçekleştirilmiyordu. kafa kesme tarihin ötesinden gelen, günümüz insanına dayatılmaya çalışan, aşağılıkça ve kahpece bir davranış biçimidir. öldürmeden bahsetmiyorum, bu şekilde herkesin gözü önünde, yapılan infazın toplumda çağrıştırdığı şey, hayvanlıktır, hayvanlıktır. bunun subjektifi filan yok, işte adam da "maşallah" diyor, kadınların çıkardığı seslere bakılırsa aralarında orgazm olanlar da var. bu şekilde roma vari yapılan infazın çağırıştırdığı şey açıktır, saçmalamanın alemi yok.

    toplumlar arasında tarihin her dönenimde, geçişler olmuştur. bunu ihraç anlamında kurgulamıyorum, toplumlar iyi veya kötü yönde etkiler birbirini. bazen zorla, bir dönüştürme olur bazen de etki. islamiyet'in ilk yıllarında ortaya çıkan fetih mantığı ile olan zora dayalı dönüştürme, islamcılar tarafından cihat olarak lanse ediliyor ve zoru bir kenara bırakıp, "etkiyi" ele alıyorlar. zora dayalı da olsa, elbette etkiden bahsetmek mümkün ama benim bahsettiğim, ne roma'nın, ne bizans'ın, ne osmanlı haydutluğunun, ne abd'nin ihraç etmeye çalıştığı "demokrasi" değil. zora dayalı olmayan, dışarıdan görülen ve içsel dinamiklerle gelişen bir etki, işte o dinamiklerin yolu kapalı olduğu için de, burada saçma sapan konuşan insanlar oluyor.

    vahişice bir şeydir, allah belalarını versin ne diyeyim.
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap