7 entry daha
  • hafta sonları 9-10 civarı giderseniz yer bulmanız kolay, ama sonrasında öğlen saat 3-4'e kadar sokak tıklım tıklım dolu oluyor ve resmen okul yemekhanesi gibi kuyruğa giriyorsunuz. gerçi popülasyon çoğunluk bu duruma alışık, akşamdan kalma öğrenciler (çoğunlukla boğaziçi,yıldız,itü,bahçeşehir) ve çiçeği burnunda yeni mezun beyaz yakalardan oluşmakta.

    mekanlara gelirsek, "kalabalık olana girelim, demek ki daha iyi bak herkes orada" mantığı hafta sonu bu sokakta pek işlemiyor, zira hepsi baya kalabalık. o yüzden pek çoğunu deneyerek edindiğim deneyimler sonucunda bir kaç kelam edeceğim:

    *sokağın en eskisi ve hala en ucuzlarından biri faruk. ama fiyatı düşük tutmak için malzemeden ödün veriyorlar bence. kahvaltıda malzeme olayı önemli abi, hata götürmez. yemekte olsa içindeki domatesin, biberin kalitesini ayırt edemezsin hemen. kahvaltı öyle mi, yiğidin malı meydanda. neyse işte, kötü peynir, kötü zeytin affedilmiyor.
    *reçel türevleri'nin küçük, sevimli kaplarda sunduğu reçeller dışında çok da bir numarası yok bence. ama her bir şeyin reçeli var, tatmak için bir kere gidilebilir. omletleri falan ortalama.
    *pişi genel olarak lezzetli, kahvaltı tabaklarında epey bir çeşit oluyor ve bence kullandıkları malzemeler kaliteli. benim için kahvaltı tabağının en büyük artısı kurutulmuş domates. hafif zeytinyağı gezdirilmiş küçücük bir kapta geliyor. (diğer mekanlarda rastlamadım ama vardır belki) acukaomletleri de denemeye dener. en büyük spesiyalleri adından anlaşılacağı gibi sıcak, yumoş pişileri. aman diyim kaptırmayın gidiyor, göbek falan benden demesi.
    *büyük kartalın ilerisinden girince, sokağın en başında sağda kalan çakmak kahvaltı salonu benim en son keşfettiğim yer ama müdavimiyiz efendim. bir kere fiyat/performans olarak en iyisi desem yanlış olmaz. burada genelde tabak konsepti yok, serpme kahvaltı geliyor. ama ne alacağınızı falan kendiniz seçebiliyorsunuz, kaşar peyniri sevmiyorsunuz ama serpmenin içinde var, mecbur alacaksınız diye bir şey yok yani. görece esnek bir fiyatlandırmasının olması da diğer artısı, iki kişilik serpme için, tek kişilik bal-kaymak isteyebilirsiniz mesela.(bal-kaymak porsiyonu baya büyük aklınızda olsun.) ortam rahat kısacası, garsonlar bu tip istekleri gayet anlayışla karşılayıp, anormal bir şeymişçesine suratınıza bakmıyor. esnaf lokantası havası var biraz. benim gibi peynir seven bünyeler için beyaz peynir ve tulum peyniri gayet lezzetli. bir de yolunuz düşerse çingene salatasını, karışık menemenini ve bal kaymakını mutlaka deneyin. ayrıca istanbul'da içtiğim en güzel ballı süt buradaydı, kaynamış süt getiriyorlar resmen, anneanne evi kokusu geliyor insanın burnuna, belki de ondan öyle güzel gelmiştir. ha bir de ekşicilere ufak bir kıyağım olsun, rica ederseniz eğer ekmeğin yanında simit de getiriyorlar.

    (bkz: çok acıktım be sözlük)

    ama yok ben illa istanbul'da boğaz havası alıcam, başka türlü kahvaltı edemem diyorsanız da şöyle buyrun: (bkz: kale kafe)

    edit:imla
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap