eski sevgilinin yeni sevgilisi

• uyandım, pat diye. nerde olduğumu anlayamadım. sonra bardaklar, sonra ağza gelen o tuhaf acı tat, sonra... sonra hatırladım. bir hatun vardı yanında. aynı arabadaydınız, direksiyonda o vardı. güzel giyinmiştiniz, belki annenlerle tanıştırmak için... beni tanıştırmak istediğinde yanaşmamıştım. lanet...
  
  kız orta halli bir şey, benden güzel diyemem. mesleğimiz aynı. okuduğumuz kitaplar, seyrettiğimiz filmler, yaptığımız yorumlar bile aynı -tabii ben daha düzgün kurabiliyorum cümlelerimi. iyi huylu, naif. gördüğünü görüyorum. aniden beni bırakıp gittiğin o şubat soğuğundan bu yana üç ay geçti. üç aydır üşüyorum ve üç aydır 'benim gibisini bulup mutlu olamaz' diye kendimi avutuyorum. bulmuşsun... nasıl... vay be.
  
  ne kızdım ne nefret ettim. öylece kalakaldım. hayat... nasip... kısmet... talih... geveledim durdum zihnimde. eksik olan neydi, ne fazla geldi. sevmiştim be, sevmiştim. üzüle üzüle, katıla katıla sevmiştim. yetmiyormuş, olmuyormuş. sonra yakamı bir türlü bırakmayan o başarısızlık hissi. sanki her şey benim suçummuş gibi. işleri bok ettiysek beraber ettik, lakin bedelini tek başıma ödüyorum.
  
  eski sevgilinin yeni sevgilisi, büsbütün bittiğinizin tükendiğinizin canlı kanlı ıspatıdır. dönüşü olmayan bir yola uğurlarsınız yanınızdakini, yalnız da gitmez üstelik.