7 entry daha
  • bilimselliğini kaynak gösteriminden değil, sistematik olmasından alan sosyal bilimdir. hatta sosyal ilimlerin anasıdır. (tabii sadece anası olması, bilim olduğu anlamına gelmiyor)

    örneğin a konusu araştırılmaya başlandığından konu hakkında ne kadar "kaynak" taranırsa, ortaya çıkacak ürünün bilimsel değeri o kadar artar. tek kaynak ile yapılmaya çalışılan tarih elbette bilim olamaz. bu eserler kahve dedikodusunun, makale ya da kitap olarak yayınlanmış hali olur ancak. bu bakımdan biri "osmanlı tarihi" ile ilgili bir şey yazacaksa en az 4 dil bilmeli.

    tarih biliminin pek çok alt dalı olduğu gibi, etkileşim de olduğu da pek çok bilim dalı vardır. bu bilim alanları "sokaktaki insan" tarafından "ben de biliyorum canım bunları, şu şöyle, bu böyle" denecek kadar popüler olmadığı için ve bu dallar hakkında konuşmak (boş konuşmak) tarih konuşmak kadar kolay? olmadığı için, söz konusu bilim dalları hakkında "bilimsellik" tartışmasına da gerek duyulmuyor. ama herkes tarih bildiği için tarih sadece dedikodular bütünü oluyor.

    bir dergi de bir adam köşe yazıyor. köşenin adını "gayri meşru tarih" koyuyor. şimdi bunu gerçekten tarih sananlar "tarih bilim midir?" diye haliyle şüpheye düşüyor. adamın bilim gibi, insanlığa fayda gibi bir derdi yok ki. ancak ülkesinin geçmişini "tarih ile yüzleşme" adı altında uyduruktan kötülesin. "...yeniçeri ocağının bozulmaya başladığı ııı. selim döneminde (1789-1807) ve sonrasında..." e bu bilim değil tabii. kronoloji verince tarih olmuyor o canım benim. yeniçeri ne? bozulma ne? lise tarih kitabı okumuş insan bile o "sözde bozulma"nın çok daha önceden başladığını bilir.

    "geçmiş"i konu alan her yazı tarih değildir. geçmişi sistematik olarak, daha doğrusu metotlu olarak incelediğinizde ortaya çıkan sonuçtur.

    özet: cahiller için bilim değildir.
102 entry daha
hesabın var mı? giriş yap