375 entry daha
  • bizim amerika'daki exchange öğrenci grubunda 2 tane fransız hatun vardı. bunlar 2 dönem de amerika'da kalacaklar, sonra okullarına dönecek. ben ikinci dönem gitmiştim oraya, tanışıyorlar yani çok önceden. iki dönem arasında da new york'a falan gezmeye gittiler benim bir arkadaşla, diğer türk exchange o da. bu hatunlardan birisi elinde not defteriyle geziyormuş, kim ne kadar para verdi, kimin kime borcu var. muhasebeci gibi amk. bir gün odalardan birinde toplandık, bir şeyler içiyoruz. bu ikisi ayrı ayrı geldi, birinin elinde bir şişe şarap var, diğeri bir şey getirmemiş. sordu "bu ortak aldıklarımızdan mı, bende içecek bir şey yok diye" kız kendi aldığını söylüyor. sonra "ne kadara aldın, ortak içelim" diyor diğeri, 6 dolara almış. sonra soran kız "neyse şimdi yanımda bozuk 3 dolar yok, boşver" diyor ve bir şey içmiyor kız, öbürü de teklif etmiyor.

    ben bunların bu muhabbeti duyunca "gel iç lan nolacak 3 dolardan" demesini bekliyorum. ammavelakin ikisi de "iyi o zaman" diyerek geçiştirdiler. biz arkadaşla giderdik markete alırdık viskileri, kimse de demezdi ben şu kadar verdim, sen şunu verdin.bir kere bunlardan birisine bir dilim pizza verdim de "çok bonkör insansın" demişlerdi. çok pinti bu avrupalılar lan, arkadaşın amk, aylardır yurtdışında birlikte yaşıyosun, yediğin, içtiğin, sıçtığın ayrı gitmiyor. 3 doların lafını yapıyorlar. bir kere 25 cent eksik verdin diye lafını etmişlerdi. benim fransız algım bu pintiler işte.

    haa bir de godard ve hipster gözlükleri.
1418 entry daha
hesabın var mı? giriş yap