3 entry daha
  • eheh, hedef dilin karıştırılması kısmını da geçtim, kuran'a ilahilik atfedenleri eleştirirken, bu sefer de gramere doğaüstü ve ilahi bir paye biçme hatasındaki bulgular olmuş. farklı bir güzergahtan da olsa yine yanlışlanamaz bir ilahi güce, metafiziğe varılıyor yani. arthur diamond, paleolitik çağın sonunda bile dilde zaman çekimlerinin bulunmadığını, hiçbir zaman bitmeyen bir şimdiki zamanda konuşulduğunu yazar örneğin* (bu açıdan bakıldığında zamanın gramerden bağımsız olarak var olup olmadığı sorusu da sorulabilir.) o çekimlerin, kuralların oluşması ve farklı kullanımların lanetlenmesi olan gramerin nesi kutsal ki evrensel bir ölçüt oluyor?. gramer tarihsel bir vakıadır sadece. bir topluluğun bir araya gelerek ve bütün farklı/alternatif kullanımları dışarıda bırakarak, sonradan kurdukları gramer denen kurallar seti nasıl oluyor da hakikat payesine erişebiliyor? (mesela argo denen ve dil gardiyanlarının kendilerini ayrıştırmak istedikleri bir kullanım tarzı neden var?; hangi kritik dönemde bir 'ayaktakımı' kesiminin kullanımları yanlış kullanım halini alıyor mesela?, gramer bir dönemde ortaya çıkan tartışmalı bir insan inşası değil de fizik yasası mı sanki?.) o gramer ve dil ki her an yeni tanrılar üretmeye müsait bir fabrika, bir tür "düşünce denetleyicisi" iken, sağlam pabuç aramak daha iyidir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap