76 entry daha
  • lore'u konusundaki en güzel kaynak linktedir. kitap gibi okuyun, okutun ve oyuna bakış açınız değişsin

    tl, dr isteyenler için özet geçmeye çalışacağım, her konsepti tercümeye kasmadan. genel olarak yazar oyunun içerisindeki bilgileri toparlayarak bir roman hazırlamış, bunların içerisinde kendi fikri/yorumu olanları () ile kendi görüşlerimi ise [] ile belirteceğim.

    bölüm 1 - byrgenwerth okulu ve vacuous spider

    herşey byrgenwerth'te (kısaltma "bw") başlıyor. bw şehirden biraz uzakta göl kenarında kurulmuş olan bir okul ve burada doğa ve evren üzerine araştırmalar yapılmakta. bu akademisyenlerin başlıcaları bw'nin başı olan master wilhelm, laurence, micolash ve carrly

    master wilhem bw'nin kurucusu ve burada insan zekasının sınırlarını anlamak için araştırmalar gerçekleştiriyor. bütün karakterlerin ondan usta olarak bahsetmesi, aralarındaki en kıdemli kişinin o olduğunu gösteriyor

    lawrence çok kilit bir karakter olmasına rağmen hakkındaki bilgilerin kıtlığı sebebiyle daha enigmatik. grand cathedral'deki yaratık kafatasına dokunduğumuzda master wilhelm ve lawrence'ın geçmişte yaptıkları bir konuşmanın anısına şahit oluyoruz, burada wilhelm lawrence'ı ihanet etmekle suçluyordu. healing church'un kurucularından biri olan lawrence görüş ayrılığı sebebiyle healing church'ü ikiye bölen kişi olarak önemli bir yer teşkil ediyor

    micolash, oyunun sonunda nightmare of mensis'de kapıştığımız boss'lardan biri. bw uniforması giymesi ve bw hakkında yaptığı açıklamalar sebebiyle onun da önemli/ eski bir akademisyen olduğu bilinmekte

    carrly ise oyundaki rune'lerden tanıdığımız dahi bir akademisyen. great one diye tabir edilen varlıkları bilinmeyen bir sebeple duyan, ancak dediklerini anlamadığı için kendini çizimler ile ifade edip runel'eri yaratan kişi

    bunların haricinde bu tayfadan olduğuna inanılan son kişi ise ilk avcı gehrman. upper cathedral ward'ın içinde gerçek (fiziksel) workshop'un kurucusu olan gehrman, örümcek boss'u öldürdükten sonra wilhem ve laurence'un isimlerini sayıklaması sebebiyle ilk akademisyenlerden ve wilhem ve laurence'ın yakın arkadaşı olduğu tahmin edilmekte

    görüşe göre bu akademisyenler bw'de araştırmalar yaparken yerin derinliklerine inip labirentleri buluyorlar, labirentlerde (pthemurian crpts) de bütün araştırmalarını değiştirecek bir şeye rastlanıyor: old blood. bu keşif hem insanın zihinsel ve fikisel limitlerini aşmaya olanak sağlayacak bir yapı ortaya koyuyor ve bw akademisyenleri bu eski kan'ı kullanıp insanoğlunun bir sonraki evrimine olanak sağlayacaklarına inanıyorlar. burada akademisyenler arasındaki büyük görüş ayrılığı ortaya çıkıyor ve akademisyenler ikiye bölünüyor, sadıklar ve radikaller olarak

    wilhem'e (ve onun yardımcısı carrlye) bağlı sadıklar evrimin insan zekasının limitlerini ortadan kaldırmaya odaklanıyorlar ve temel olarak insight olarak topladığımız gözlere tapıyorlar. nasıl karakterimiz insight'i arttıkça etrafaki yaratıkları vs görebiliyorsa wilhem'de bu bilgiye erişimi limitlerine kadar kullanarak insan zekasının en üst noktasına erişmeyi hedefliyor (ve başarıyor)

    laurence, miclolash ve gehrman'dan kurulu radikaller ise bu eski kan'ı kullanmaktan yana. bu kanın kullanımı ile insanları iyileştirerek healing church dedikleri kilise ve dini kurup, her taraftan insanların iyileşme için buraya gelmesini sağlıyorlar. ancak wilhem ve öğrencilerinin hep söyleidkleri gibi eski kan, korkulalacak bir unsur. insanları iyileştirdiği ve güçlendirdiği gibi aynı zamanda yavaş yavaş delirtip yaratıklara dönüşmelerine olanak sağlıyor. kurulan healing church'u bu iç kişi ayrı sorumluluklar ile yönetiyor, kilise ve kan verme kısmını laurence, buranın ar-ge, araştırma ve akademik kısmını yahargul'de yürüten micolash, idari düzen sağlama kısmı için workshop'u kilisenin içine kuran ise gehrman ve onun kurduğu avcılar ele alıyor.

    burada sonra yapılan araştırmalar ile ilk defa tam olmasa da bir great one yaratanın wilhem'e bağlı sadıklar olduğu tahmin ediliyor. wilhem bütün öğrencilerini ve bw akademisyenlerini deneylere tabii tutuyor ve sonunda rom'u kuvvetsiz de olsa bir "great one" yaratmayı başarıyor. burada yazar sonrasında rom'un hem diğer great one'lara göre çok korumasız ve savunmasız olması sebebiyle hem de bw'de wilhem'in işarate ettiği gölün içerisinde korunaklı olarak adeta saklanması sebebiyle aslında bir great one olmadığı, wilhem'in araştırmaları sonucunda muhtemelen bir bebek denek olarak kullanılarak yaratılmış bir canlı olduğuna işaret ediyor. rom'u öldürünce ortaya kin coldblood düşmesi ve great one coldblood düşmemesi sebebiyle, micolash'ın onunla dövüşşürken sürekli "ey cosmos bize de rom'a verdiğin gibi gözler bahşet" vb sözleriyle rom'un eskiden bir insan olup great one mertebesine yükseltildiğinin kanıtı şekilnde. yine bir tl,dr yaparsak wilhem uzun araştırmalar sonucu insanlardan great one benzeri yaratıklar yaratmanın yolunu açıyor ve başarılı oluyor

    (devam edecek)
411 entry daha
hesabın var mı? giriş yap