6 entry daha
  • kedilerle ilgili bir kitabının önünde aşağıdaki yazıyı buldum ve kitaptan çok sevdiğim yayın evi.

    çok yıldızlı ve çok mavi bir gecede, daha doğrusu, çok yıldızlı
    ve bir türlü mavinin ağırlığından kurtulamayan bir ilkbahar gecesinde,
    bir şehirde, daha da doğrusu, çok yıldızlı ve bir türlü mavinin ağırlığından
    kurtulamayan bir ilkbahar gecesinde, bir şehre doğru iki tekerleğin üstünde
    100km/s'in biraz üstünde bir hızla ilerleyen erkeğin kendi rüzgarından belli
    belirsiz titremesi ve yalnızca bedenine çarpan gece böceklerinin gövdesinde
    bıraktığı izlerin o şehrin herhangi bir yerinde belirsiz bir kadının yaptığı geceye
    dair bir resme çok benzemesi, gece böceklerinin kaderini ne kadar hafifletebilir ki...
    yaşlı kızılderilinin dediği gibi hayatın bize sunamadıklarını mı sunar,
    yoksa bir radyo dinleyicisinin dediği gibi sanat, tıpkı diğer tüm şeyler gibi
    yalnızca seks için midir...
    yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir ?
    (bkz: copy paste degildir ben dikte ettim)

    edit: yıllar sonra kaybedenler kulübü isimli filmde zamanında çok sevdiğim ve buraya da yazdığım yukarıdaki cümleleri duyunca beni çok mutlu eden yayın evi.
206 entry daha
hesabın var mı? giriş yap