6ltı kı4kbe5 yayın
-
kedilerle ilgili bir kitabının önünde aşağıdaki yazıyı buldum ve kitaptan çok sevdiğim yayın evi.
çok yıldızlı ve çok mavi bir gecede, daha doğrusu, çok yıldızlı
ve bir türlü mavinin ağırlığından kurtulamayan bir ilkbahar gecesinde,
bir şehirde, daha da doğrusu, çok yıldızlı ve bir türlü mavinin ağırlığından
kurtulamayan bir ilkbahar gecesinde, bir şehre doğru iki tekerleğin üstünde
100km/s'in biraz üstünde bir hızla ilerleyen erkeğin kendi rüzgarından belli
belirsiz titremesi ve yalnızca bedenine çarpan gece böceklerinin gövdesinde
bıraktığı izlerin o şehrin herhangi bir yerinde belirsiz bir kadının yaptığı geceye
dair bir resme çok benzemesi, gece böceklerinin kaderini ne kadar hafifletebilir ki...
yaşlı kızılderilinin dediği gibi hayatın bize sunamadıklarını mı sunar,
yoksa bir radyo dinleyicisinin dediği gibi sanat, tıpkı diğer tüm şeyler gibi
yalnızca seks için midir...
yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir ?
(bkz: copy paste degildir ben dikte ettim)
edit: yıllar sonra kaybedenler kulübü isimli filmde zamanında çok sevdiğim ve buraya da yazdığım yukarıdaki cümleleri duyunca beni çok mutlu eden yayın evi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap