5 entry daha
  • tıp öğrencileri ikiye ayrılır, tusem'e gidenler ve gitmeyenler. tusem'e gidenler ikiye ayrılır, emrullahcılar ve altancılar.
    bu kıyasıya çekişmede tarafımız belli tabi ki!
    romatoid artrit tip dörttür nokta :) diyerek bir giriş yapmak istiyorum.
    preklinik altın kadro zaten.
    tayfun göktaş, altan aksoy, eray tüccar, ihsan bağcivan, izmir'e gelmediği için dünya gözüyle göremesek de offlinedan severek takip ettiğimiz saygın demirel ve tabi ki emrullah hoca.

    beşinci sınıfta dersaneye patolojiyle başladik geçen sene. 'amaan bu yaştan sonra dersaneye mi gelinir!' diye söylenirken birden keyifle ders dinlerken buldum kendimi. kendisinin tonlamasıyla " aman allah'ım!! patoloji ne kadar zevkliymiş ya." falan dedim daha ilk dersin sonunda.
    iki senedir her dersine gittim nerdeyse, 'emrullah hoca geliyo, kaçmaz.' diyerek. başka şeyler çalisirken sikildigimda offlinedan bi emrullah hoca dinleyim de keyfim yerine gelsin diyecek kadar zevkle, hayranlikla dinledim kendisini. artik gözlerinden yapacağı espiriyi, soracağı soruyu tahmin edecek hale geldim.
    "patoloji soğan zarı gibidir, diğer dersleri patonun üzerine koyarsiniz, benim hedefim size 22'de 22 yaptirmak değil." der hep kendisi. sınava iki ay kaldı, görücez bakalım dediği doğru mu. :)
    bu arada soğan zarı mı dediiiiim, sayın bakalım! :)
    derslerde arada sorar bi, patolojinin babası kim diye. sınıftan gelen "robins" cevabından sonra, gülerek '"olur mu arkadaşlar ya, patolojinin babasi virchow'dur." der.
    virchow falan hikaye, kendisi patolog olmasa bile benim için patolojinin babası emrullah beyazyıldız'dır nokta
    bizim kitabımizda soru isaretiyle biten cümle olmaz!
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap