19 entry daha
  • çocukken yaşama koşullarıma şükretmemi sağlayan dizidir.

    şöyle ki, benim çocukluğumda bir dönem biz dört kardeş, anne, baba, hala-kuzen, babaanne kedi vs. cümbür cemaat iki oda bir salon bir kümeste sobanın etrafında yaşardık. bu koşullarda haftada bir bu diziyi kaçırmazdım. dizideki ailenin yaşama koşulları da bizden parlak değildi, üstelik onlar sularını da eve kovayla taşırdı. ben de izlerken "neyse ki benim laura gibi eve su taşımam gerekmiyor" diye şükrederdim.

    laura'nın çok özendiğim güzel ablası mary ergenlikte kör olduğunda şükredecek bir şeyim daha olmuştu, yalnız o mary kendi gibi kör olsa da ilik gibi bir oğlanla evlenmişti.

    hıristiyan propagandası olduğunu sözlükte okuyuncaya kadar fark etmemiştim. ama baba rolünde oynayan oyuncunun özel yaşamında koyu hıristiyan olduğunu okuduğumu hatırlıyorum. gerçekten de aile yemekten önce şükran duası (grace), yatmadan önce ayrı dua okur, pazarları en iyi kıyafetlerini giyip vaaz dinlemeye giderdi. ve neredeyse bir lokma, bir hırka yaşarlardı.

    eski diziler bayağı masummuş...
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap