56 entry daha
  • kaş’tan meis’e giden birsürü tur var ama esasen seferleri düzenleyen 2 adet şirket var, biri kahramanlar, diğeri de bizim gittiğimiz ama adını hatırlamadığım mavi bar’ın hemen sağında kalan yer. kişi başı feribot ücreti gidiş dönüş 75 tl. 15 tl de yurtdışı çıkış pulu alınıyor. sabah 10 gidiş, akşam 16 dönüş, veya haftanın belli günleri 18:00 gidiş, 23:00 dönüş olmak üzere akşam seferleri düzenleniyor. saat 10’da gidip akşam 11’de dönenler de oldu, sorulabilir.

    ada sadece 7 km mesafede, yarım saatte varılabiliyor. inince pasaportları teslim ediyorsunuz ve adayı gezmeye başlıyorsunuz. adada görülecek en güzel yerlerden biri mavi mağara. sırf onun için bile gidilebilir. tekneden inip yürümeye başlayınca liman boyunca deniz taksileri var, hepsi mavi mağaraya götürüyor. kişi başı 10 euro. içerisine girip (su seviyesine göre tabii) 15 dk kadar kalıyorlar, içerde yüzebiliyorsunuz. o mağarada takılan bir de fok balığı varmış ama onu göremedik. sabah saatlerinde güneş tam yükselmeden görmek lazımmış, adaya varır varmaz gidilmesi mantıklı bu yüzden.
    içerisi cennet gibi, klostrofobisi olanlar içeri girerken tırsabilir ve tırsmakta da haklılar ama sabredip gerekiyorsa gözleri kapatıp teknenin tabanına uzanıp girmek lazım. içerisi oldukça yüksek ve geniş. o masmavi sularda yüzmemek ayıp.

    adada tavsiye edilen diğer bir yer st george (aya yorgi) plajı, eğer deniz taksisine bizi mağaraya götür ve dönüşte şu saatte plajdan al derseniz ekstra 5 euro istiyorlar. aklınızda bulunsun. bizim niyetimiz aslında böyle yapmaktı ancak plajın önünden sandal ile geçtiğimizde tamamen kayalık olduğunu ve şezlonga da para vereceğimizi duyunca vazgeçtik. deniz aynı deniz adadan gireriz diye düşündük. iyi ki de öyle yapmışız zira saat 4’de döneceğimiz için adayı gezmeye zamanımız anca yetti.

    deniz taksi olarak adlandırılan şeyler sürat motorlu sandallar aslında. bizim şansımıza kaptanımız nicholas gayet iyi idi, babası türkiye sularında balıkçılık yaparken yakalandığından 8 sene türkiye’de hapis yatmış abinin, bi an mağarada bizi bırakıp gider diye korkmadım değil. limana geri döndüğümüzde kendisinin tavsiyesi ile gittiğimiz restorandan da çok memnun kaldık. malesef ismini hatırlamıyorum ama lacivert şemsiyeleri vardı ve feribottan inilen yerden çok uzak değildi. diğer beyaz şemsiyeli tüm rest.ların yanında ayırt edilebilir. hem denediğimiz herşey harikaydı hem hatırı sayılır bir indirim yaptı. türkiye’de aynı şeyleri yemek istesek hem daha fazla para verirdik hem bu kadar lezzetli olmazdı. bir de mekana alışmış devasa boyutta bir caretta var, elinizle birşeyler yedirebileceğiniz kadar yakına geliyor.

    sahil boyunca yürüdüğünüzde, sonlara doğru kiremit rengi boyalı ve üst katında 2 tane bayrak asılı olarak göreceğiniz bir ev var, kapısını açık gördüğümüzde önce otel sandık bayraklardan ötürü. sonra sahibi vasya içerden çıktı ve oranın kendi evi olduğunu ve içeri girip bakabileceğimizi söyledi. ben istanbul’dan gelme bir insan olarak alışkın değilim böyle şeylere, biz değil bu şekilde gelin evin içini istediğiniz gibi gezebilirsiniz denmesine, kapıların sımsıkı kapalı tutulup kapı çalınırsa da yabancıya açmama üzerine eğitilmiş çocuklardık sonuçta.
    neyse, vasya bize adanın tarihini anlattı ve kendisi ile çok güzel sohbet ettik. yolunuz geçerse selam verin kendisine.

    bu minnak adada havaalanı olduğunu duyunca şaşırdım açıkçası, insanlar buradan rodos'a uçuyorlarmış meğer. ayrıca kos'a da feribot kalkıyordu 15:30'da. keşke iş güç ve para derdi olmasa ordan oraya sürüklenebilsem diye düşünüyor insan..

    adanın her yerinden denize girilebiliyor. sol taraftaki şu an müze olmuş caminin yanından kaleye doğru yukarı çıktığımızda, kalenin saat 3’te kapandığını gördük ve içeri giremedik. ama devam edip biraz yukarı çıktığımızda muhteşem bir manzara ile karşılaştık. devam edip soldan aşağı doğru indiğimizde ise denize girebileceğimiz ufacık bir koy bulduk. gitmeden bir de orada denize girip, yorgun ama mutlu bir şekilde feribota uyuyakaldık..

    sonuç olarak minnacık çarşısı, rengarenk legolara benzeyen evleri, huzurlu sakin havası ve temizliği ile gitmeye değer bir adacık. izleyenler için mediterraneo adlı zamanında en iyi yabancı film ödülünü almış film bu adada çekilmiş. en sağdan 2. mavi ev'miş filmdeki askerlerin evleri.
126 entry daha
hesabın var mı? giriş yap