5 entry daha
  • gösteriştir. elâlem görsün diyedir. başka bir amacı yok. gittiğim her düğünde neden sıkılıyorum ben ya? dün de fark ettim tekrar ve tekrardan. bu düğünleri ben sevemiyorum ya, valla. hayır sevdiğimi zannediyordum, ne bileyim hazırlıklar, görüntü, heyecan filan güzel sanıyordum ama her hevesle gittiğim düğünde sıkılıyorum, bende mi bir sorun var?

    gerçi dün bunun nedenini anladım. düğünler artık tamamen "eğlenmek, bir şeyi kutlamak için" değil; elâlem görsün, herkes tarafından yapılan ve teamül haline gelmiş şeyleri sırf gerçekleştirmiş olmak için yapılmaktadır.

    misal insanların artık düğünde eğlendiklerini sanmıyorum, bir düğünde yapılması farz olan şeyleri yapmış olmak için gelin de damat da artık düğüne bir görev bilinciyle yaklaşıyor. bunu da en net pasta kesimi esnasında görebilirsiniz. müzikle içeri giren pasta, oynayan garsonlar, bıçakla gele. garson, kartondan süslü bir pasta, kesiyor-muş gibi yapan gelinle damat, garsonun pastadan bir dilim kesmesini beklemeleri, iki çatal ile karşılıklı yedirme çabaları... yahu bu ne ya? eğlencesi nerde? samimiyeti nerde? şimdi dün gittik lüks bir otelde lüks ve hoş bir düğüne. her şey ince düşünülmüş ve muazzamdı. evet dedi her ikisi de sıra ilk dansa geldi. n'oldu? vals! ders almışlar belli, birileri öğretmiş valsi. ama gel gör ki adam kütük, kız ondan da kütük. yani karşımda resmen iki maymun çiftleşiyormuş gibi hareketler yaptılar. eee ne bu şimdi? belli ki kız istemiş bu kısmı. ama güzel olacağız, herkesin yaptığını yapacağız diye resmen azap çektirdiler millete. yani sende o kumaş yoksa yapma yavrum böyle bi şey. özenme millete.

    desen ki gündelik hayatta aç bi vals müziği dans edelim, aç bi jazz dinleyelim, bir blues konserine gidelim o ne derler ama iş düğüne gelince vals olacak ilk dans! sonra ne oluyor? yine yollar ankara havasına çıkıyor. hah!

    ınsanların, toplumun dayattığı ve yapılması zorunlu gibi görünen, amacını sapmış düğünleri sevmiyorum.
169 entry daha
hesabın var mı? giriş yap