7 entry daha
  • bilinçli tüketiciyimdir, biraz da cins bir insanım. ürünleri alıp üstünü okurum genelde. alıp incelerim uzun uzun, ekşiciyim nihayetinde, beğenmem öyle hemen, içimden söverim sinirlenirim; doldurmuşlar buna da yapay tatlandırıcıları orospu çocukları filan derim geri bırakırım. 50 ürüne bakıp 1-2 tane ya alırım ya almam. hal böyle olunca, bakkalın küçük bir yer olmasından dolayı kendimi özgür hissedemiyorum. incelemeye başlıyorum bir ürünü bakkal gözünü üstüme dikiyor, sağa gidiyorum sola bakıyorum, adam beni izliyor. üstümde psikolojik baskı oluşturuyor. zaten dükkana adımımı atar atmaz "geldi yine tipini siktiğim" bakışıyla karşılanmışım" neyse incelemelerime devam ediyorum, bakışlar benim üstümde, kucağında çocuğuyla bakkalın karısı geziyor bazen yengeye de selam veriyorum.gözler benim üstümde, müşteriye ilgi had safhada. koca rafta fiyat etiketi olmayan tek ürünü bulup fiyatını soruyorum. kem küm ediyor, cevap verse de dinlemem zaten almayacam. maksat konuşma olsun. iyice bunalıyorum ilgiden. iyi ki açıldı şu marketler diye geçiriyorum içimden. bişeyler daha soruyorum -yeni geldi onnar yiieenim tazedir." diyor. onu da almayacaktım zaten, bakmayın bana. belki bir ara ansızın gelir alırım, karışmayın bana. neyse göstermelik bir iki parça bir şey alıyorum, hem küçük esnafa destek hem de emeğe saygı göstereyim. çıkarken de teraziye tıklıyorum. anlamıyor bakkal amca. beni kimse anlamıyor.
125 entry daha
hesabın var mı? giriş yap