narcos

• 1999'da new york'a doktora yapmaya gittim ben. (yaşımız çıktı meydana ama ekşi'de benim gibi kişilern var olduğunu da bilin)
  
  evi beraber paylaştığım akrabamın güzel değil çok güzel bir sevgilisi vardı. martha. tahmin edin memleketi nire. medellin.
  
  yengemizdir. ben çat pat ingilizce konuşurken bir gün okuldan eve geldiğimde akrabam ile martha'nın kavga ettiği gördüm. genelde ediyorlardı. karı koca gibi gördüğümden çok üzerlerine gitmedim. aç olduğum halde mutfaktaki kavgalarına dahil olmamak için (ev göt kadardı) içeri geçtim. martha bir ara yanıma heldi hışımla kolumdan tuttuğu gibi mutfağa çekti. martha her zaman makyajlı bakımlı yengemdi. onun da ingilizcesi çok iyi değildi heyecanlı ve ağlamaktan makyajı akmış vaziyette kolundaki seksen tane bileziği garip sesler çıkartarak durumu anlattı.
  
  eski kocası gelecekmiş burada kalacakmış. ben mantıklı adammışım fikrim önemliymiş. baksen.
  
  oha yani olmaz. evde zaten götgöte kalıyoruz. ben de sığıntı gibiyim. herif de zaten karanlık bir şey. ancak turist vizesi alabilmiş. benim akraba herifi istemiyor. zaten martha ile çoğu zaman araları kötü. martha bazen bir hafta yokoluyor. akrabam da o da boktan işlerde çalışıyorlar çok para kazanamıyorlar.
  
  ben bana ne sıfatla soruyorsun dedim. yani ev arkadaşı değiliz senle keza kirayı ben ve akrabam ödüyoruz. yani sen dış kapının mandalısın bir de eski kocanı neden eve alalım. bir kere sen akrabam ile aynı odada kalıyorsun. bu adam nerede kalacak. evde yatacak sadece benim odam var. benle mi kalacak elin kolombiyalısı.
  
  martha kiraya yardım eder diyor. ben dedim ki istemiyoru.m. akrabamsa susuyor.
  
  sonunda salya sümük ağlamaya başladı kadın. nedeni?
  
  martha'nın bir idiot oğlu var. oğlan egern öncesi ama tam bir salak. bir ara geldi bizde kaldı bir hafta. çok şımartılmış anane tarafından. ama gerçekten çocukta zeka kıtlığı var. martha o geldiğinde biriktirdiği parayı onun gezmesine tozmasına hediyeye falan bayıldı.
  
  neyse bu oğlanı kaçırmışlar. fidye istiyorlarmış.
  
  eeeeee... eski koca gelip biraz çalışıp burada para yapıp ilk taksidi gönderince çocuğu bırakacaklarmış. sonra eski koca bir şekilde çocuğu buraya alıp kaçak göçek burada yaşayacakmış. gelsin de niye bizde kalacak. hemen iş bulamaz ki.
  
  eğer işe girerse ve kira öderse ilk taksidi ödeyemezmiş, biz biraz fedakarlık yapacakmışız. yani çocuk kaçırmak olağanmış orada. oğluna hemen kavuşmak istiyormuş.
  
  sonuç ne oldu. akrabam kabul etmedi. çok acımasız mı?
  
  değil, herfi kaçak geldi. öyle rahat ki biz onu almadık eve. martha küstü. birkaç gün eski kocasının yanında kaldı. sonra bir gece vakti telefon etti. gittik martha'yı sarhoş ve erekte eski kocasının elinden aldık. olay çıkartmadı. new york'ta afedersin kaçak adam olay çıkartacak. göt ister.
  
  martha birkaç gün bizde kaldı.
  
  ben akrabamı kenara çektim konuştum. bak dedim iş uyuşturucuya varır. bu salak martha'nın çocuğunu kaçıran eski kocası çıkarbilir. kadını başka hallere düşürmeye çalışıyorlar. tek çaresi memleketine dönmesi (martha'ya piyangodan yeşil kart çıkmıştı) geri gelir sonra dedim.
  
  akrabam bunu martha'a açtı yanında ben de vardım. bağaırdı çağırdı. benim de sinirim tepem çıktı. yengeme bir fırça attım. arada pablo escobar adını bile geçirdim (bir kitap okumuştum hakkında) bizi barbarian türk ilan etti yenge. zırlayıp çıktı gitti.
  
  üç ay sonra döndü. kolombiya'ya gitmiş. tahminim çıktı çocuk kaçırılmamış. babası yapmış bu işi. gidip eski kocasını göçmen ofisine ispiyonladı. yine de akrabamla kalmasını uygun bulmadım. ona anlattım ama akrabam da seviyor herlade onu martha'dan kopamadı.
  
  ben derslerimi bitirdim ülkeme döndüm.
  
  ancak çok düşündüm bu kaçırılma olayını ben. dizisini seyrederken iyi de.
  
  zor ülke ben size diyeyim.