5 entry daha
  • istanbul universitesi edebiyat fakultesi'nde iki sene boyunca ogrencisi oldugum, ellerinde avuclarindaki inanilmaz olanaksizliklara ragmen ozellikle bazi okutman ve asistanlarinin (bkz: kerem karaboga) (bkz: yavuz pekman) takdir edilesi tutkulari ile ayakta kalmaya calisan bolum. bir adet oda buyuklugundeki dersligi, daha da kucuk bolum odasi ile hep huzunlu bir durusu vardir. ogrencilerin herseyi bolumden beklemek yerine kendi kendilerine arastirarak, okuyarak, seyrederek, egitimlerine ve gelisimlerine yon verebildikleri bir bolumdur. her ne kadar yabanci dil bilmek sart degilse de kaynak takibi ve istenilen konularda olabildigi kadar cok malzemeye ulasabilmek ve beslenebilmek icin cok ama cok yararlidir. universite sisteminin bolumun dogasina aykiri gelen tum sinirlamalarina karsin bu insanlarin tutkularini paylasirsaniz, kendi fikirlerinize guveniyor ve bunlarin uzerine birseyler insa edebileceginizi dusunuyorsaniz ve de tabii ki tiyatroya gonul vermisseniz cok ama cok keyifli gunler gecirirsiniz. mezun olunca ne yapacaginiz da biraz kendinizin bolumde gecirdiginiz yillar boyunca neler kurduguna baglidir. bolumun muhendislik veya tip olmadigi acikca ortadadir, dolgun maasla is hayalleri kurmak icin yanlis bir yerdir.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap