7 entry daha
  • her ne kadar ron fricke'nin samsara'sı, baraka'sı, ya da godfrey reggio'nun qatsi trilogy'si gibi timelapse photography tekniği kullanılmamış olsa da, belgesel boyunca gösterilen fotoğrafların içinizde bir yerlerde, kalbinizde, beyninizde en az bu bahsi geçen yapımlardaki kadar derin izler bıraktığı bir yapımdır the salt of the earth.

    hayatını fotoğrafçılıktan kazanmış bir babanın, kendisi gibi fotoğrafçı olan oğluyla beraber yakaladıkları o yürek burkan, fakat bir o kadar da büyüleyici fotoğrafları arkadan gelen müzikle beraber de görünce insan kendini, insanlığını, varoluşu sorguluyor. belki fotoğraflarda yakalanan olayları tarihi olarak biliyorsunuzdur, fakat sebastiao salgado'nun ve oğlunun bu olayları size kendilerinin yakaladıkları yönleriyle sunmaları, sizi kendilerinin gördükleri dünyaya davet etmeleri ufkunuzu açıyor, sizi farklı düşünce dünyalarına sürüklüyor.

    uzun lafın kısası, bir sanatsever iseniz, fotoğraflara, resimlere bakmaktan zevk alıyorsanız, samsara'yı ya da qatsi trilogy'i izleyip hayatınızda önemli bir yerleri olduğunu düşünüyorsanız, tarihe, doğaya, müziğe, insan yaşamına ilginiz varsa kesinlikle izlemeniz gereken bir yapımdır.

    trailer'ı izlendiğinde nasıl bir yolculuğa çıkacağınızı az çok anlayabilirsiniz.
66 entry daha
hesabın var mı? giriş yap