2 entry daha
  • içinde yaşlılık var, gençlik var. bol bol özlem var huzura, sıcaklığa, huzurla karışık sıcaklığa; kafayı arap sabunu kokan anneden yakın birinin sıcak memelere gömüp huzur bulmak var. tıfıl oğlanlar var, kırılgan kırık oğlanlar, yaşlanmanın hasta ettiği yaşlı kadınlar var. eşitlenmenin iyileştirdiği ağrılar var.bol bol baharat kokusu var; kaynatılmış çörekotu var, çok sulanmış fesleğen var. sanki zeki müren'in bir yansıması var belki de liberace'nin ....

    çok şey var. koşa koşa alıp, sindire sindire okuduğum. tosun'un en sevdiğim hikaye kitabı değil belki ama belki okuduğum en etkileyici öykülerden birini barındıran kitabı; kiraz'ın kokusu.

    büyürken birinde bulduğumuz huzurun, sıcaklığın, öykünmenin nasıl olup da bizim cinselliğe, ilişkilerimize bakışımızı şekillendirdiğine ilişkin çok şey var. bazen düşünürüm galiba insan ilk kez kime nasıl o zamana kadar olandan farklı bir duygu beslediyse, onun cinselliğini, cinsel yönelimini o belirliyor. herkes belki o duygunun peşinde hep koşuyor. belki o ilkokul sırasında yanıma oturan ve içimi ısıtan o farklı duygusu hissettiğim o kız değil de bir oğlan olsaydı bugün bazı şeyler farklı olurdu. bunu arasıra düşünürüm, bu hikayeleri okurken çok düşündüm.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap