44 entry daha
  • 1997 yılında dünyayı çoğaltımsal klonlama ile tanıştırdı. o bir klondu, çünkü o ve annesi aynı çekirdek dna’yı paylaşıyorlardı. diğer bir ifadeyle, hücreleri aynı genetik maddeyi taşıyordu. farklı nesillerde büyütülen tek yumurta ikizleri gibiydiler.
    vücudunun belli bir göreve hizmet eden bir parçasından alınan bir hücrenin tümüyle yeni bir organizma yaratmak için kullanılabileceğini bilim camiası dolly ile öğrendi, daha önce neredeyse tüm bilim insanları, bir hücrenin belirli bir görev edindikten sonra ancak aynı göreve hizmet eden hücreler üretebileceğine inanıyorlardı; bir kalp hücresi sadece kalp hücreleri, bir karaciğer hücresi sadece karaciğer hücresi yapabilir gibi...
    caanım dolly, genel olarak normal görünmesine rağmen, akciğer kanseri ve felç getiren romatizmanın neden olduğu acılardan sonra ötenazi ile hayatına son verildi.
    burada şöyle bir şey var, klonlamanın başarı oranı gerçekten düşük olduğu için -%1’den daha küçük- dolly’nin yaşaması mucize sayılabilir. 11-12 yıl yaşayabilen bir canlı normalde, dolly’nin hayatına kaç yaşındayken son verildi bilmiyorum ama sebepsiz seviyorum kendisini. mentos koyununu filan çağrıştıyor bana, şimdi görsellere baktım, bayağı da normal bişey aslında, ne bileyim, ben bazen hiç bilemiyorum
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap