4 entry daha
  • roberto bolano'nun tabiriyle kuşağına yazdığı bu aşk mektubu, kalıntısal biçimde beni her seferinde hayranlığa düşüren latin amerika edebiyatının tüm kayıp yıldızları ve her bakınma da orada duran parlak yıldızları için saygı duruşuna geçmemi sağladı.

    arturo belano ve ulises lima'nın dünyanın dört bir yanındaki yaşayışları, hayatlarından geçmiş olan onca kişinin 70'li yılların ortalarından 90'lı yılların ortalarına varana dek süregelen açıklamaları ile kemikleşiyor. şiirden beata, bohem yaşayışlara ve hepsinin arasında yalnızlığın verdiği teslimiyetle insanların kayboluşları, okuma sürecimde damıtılıp durdu belleğime. bu koskoca macerada her ilişkinin ayrıntılarında koşturdum durmadan ve sanırım daha çok koşacağım latin amerikanın peşinden.

    dörtlü çetenin birleştikleri ve ayrıştıkları noktaları genel manada biliyordum fakat vahşi hafiyeler'de damardan gerçekçiler adıyla kısa bir dönem kendi anlayışlarını yerleştirmeye çalışan bu toy çocukların yaşadıkları her şey latin amerikanın ördüğü travmatik gelenek ve kendi gerçeğinin yarattığı koşulların hapsinde kanıksanıyor.

    edebiyat değirmeninde 40'lı-80'li yıllar arasında en güzel eserlerini öğüten bu coşkulu toprakların içinde her türlü duyguyu en yoğun biçimde bana yaşatan bolano romanına bayıldım da kaldım öylece.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap