2 entry daha
  • varlığını bile bilmediğim bu abinin kendisiyle dün tesadüfen tanıştım. adam bi anlattı, bi söyledi, tarumar oldum resmen, bayağı kafanı elinle gösteremeyeceğin bi ortamdı. bu hayatın ötesine gittim gittim geldim. sonunda kendimi zar zor otele atıp uyandığımda keşfettiğim, anladığım her şey gitmiş. bi yıllar'ın sözlerinin de ona ait olduğu kaldı aklımda, oturdum herhangi bir şey yazacağıma yıllar'ın sözlerini çarşafa yazdım. getirip sana verecektim, sonra dedim ki beni böyle görmesin, rıhtıma indim çarşafı top yapıp denize attım. izledim öyle, açıldı, gerildi, büzüldü, süzüldü. herkes izledi, kimse ne yazdığını okuyamadı ama, öyle boşluğa baktılar mecburen. o zaman anladım ki bize bakanlar boşluğa bakıyor, asıl olanı sadece biz biliyoruz ve bunlar da çarşaf çarşaf içimizde kalıyor.

    sami'yi aradım sonra balon'un oradaymış, gittim. bali çektik. seninle konuştuk biraz. sonra sızmışım. uykuda, "bırakın da ben bi aslını anlatayım" diye bağırmışım, sami anlattı. uyandım ki üşümüşüm, boğazım ağrıyor. gülden'i aradım selaattin abi yine gelir mi, ben mekânı ayarlarım dedim, annesi ölmüş gülden'in. cenazesini kıldık, iyi bilirdik falan dedik. benimle kalmak istedi. oteldeyiz, babası ölen kadınların karşılarına çıkan ilk erkekle o gün sevişmek isteyebileceklerini söyleyip arkadaşlığımızı mahvetmemeye ikna ederek yatırdım. hamamböcekleri var ama o uyuyor şimdi. ben de selaattin abi'nin şarkılarını dinliyorum. 8 tane kırmızı tuborg kaldı. bali de var. bu gece ne yaptığımı bilmiyorum. gidip gülden'e sarılsam daha iyi herhalde. ama sarılırsam işler karışır. yapmasam en doğrusu. doğru ne bilmiyorum amk. şimdi gülden'in birinin sarılmasına en çok ihtiyacı olduğu gün, benim de öyle allah kahretsin. ama sarılmamak doğru olan. lütfen hep doğru olanı yapayım. tek uğraştığım şey ve hayattan tek beklentim bu. bunu yaparak biliyorum ki gülden'i kurtarmış yahut ona doğruyu belletmiş olmayacağım. yarın kendi bildiği neyse onu yapacak. seni de kurtaramadım. yanlışın kahrı büyük doğrunun huzuru bambaşka. ama ne diyeyim kurtarmak diye bir şey yok mu lan yoksa? seni kurtaramadım, gülden'i hiç kurtaramam.

    hayat bir pavyon, dün gece selami abi netleştirdi, pavyondan kadın çıkarıyorsun birkaç günlüğüne ama kurtaramıyorsun. kurtulmak istemiyorlar. gülden gidecek. yarrak gibi bi hayata gidecek. kadınların yarrak gibi hayatlara gideceğini söyledi selaattin abi. "çünkü, seni elinde tutarsa biliyor ki seni mahvedecek, o seni o kadar seviyor ki kendini feda ediyor!" bi an iyi gelmişti ama sonra kızdım. "sikilmedik hayatımız mı kaldı selaattin abi?" dedim, "hep kendimizi birbirimize mecbur bırakır, bilmediğimiz yerlere gider, hiç durmazdık, fırsat bulamazdık!" kimse o kadın, kendini benim için değil bana feda etsin falan diye düşünüyordum. ben feda ederdim kendimi hemen mesela. ediyordum da yani. selaattin abinin başına neler geldiyse onları hatırladı da ondan böyle düşünüyor diye geçiştirdim. o da başka kafadaydı herhalde. insanlık tarihi kadar eski aşk hikayeleri hakkında böyle bi genelleme yapması o an yaşadığı kafanın eseriydi. "gerçekten seven böyle işlerle uğraşmaz abi" diye yekindiğimde, "sen bi kadının sana neler yapabileceğini daha anlamamışsın" dedi. "ya bi siktir git!" diyecektim baştan sona anlatıp ama yıllar'ın sözleri aklıma geldi, gücüm kalmadığını fark ettim ve "ben anlamıyorum gerçekten abi, sadece güveniyorum" dedim. "senin sonun da bundan olacak!" dedi. gülçin uyurken selaattin abinin yazdığı şarkı sözlerini okudukça artık hiçbir şey yazmak istemedim. boşluk koymak istedim bissürü. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. b oşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. boşluk. ondan sana eş olmaz, ona değmez dediler, herkes haklı çıktı ya, o bayağı beter.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap