ibrahim çivici
-
içinde en ufak kötülük olmadığı her halinden belli olan biri.
28 yaşındayım. kendimi bildim bileli yılda 1 kere aydın'a giderim. ananemler orada yaşıyor, ziyarete gidiyoruz ailecek. daha geçen hafta oradaydım. ibrahim amca doludur aydın. bizimkiler, koçarlı'ya bağlı büyükdere mahallesi'nde (köydü ama yeni mahalle oldu) yaşıyor. yıllardır gittiğim için köyde herkesi tanırım. çoğu tertemiz, işinde gücünde insanlardır.
bu insanların herhangi bir şeye acelesi yoktur. koçarlı'da pazartesi günleri pazar kurulur. oturdukları köyün -ya da mahallenin- muhtarı olan dayım, yıllardır aynı eczanede kalfa olarak çalışıyor. tam çarşının ortasında eczaneleri. yanında da kahvehane var. eniştem ve hayatımda ilk kez gördüğüm birkaç adamla 1 saat muhabbet ettik geçen hafta. adamların dertleri ile şehir insanının dertleri arasında bir insanı kolayca öldürecek şekilde bariz fark var. çoğu ortayaşı geçkin insanlar yanımda 1 saat boyunca üzüm, pamuk, hasat, ova ve incir gibi şeylerden bahsetti. çok kez çay içtiler. "benim de günde 3-4 saatim yolda geçiyor" dediğimde kendi aksanlarıyla "o ne la izmir'e mi gidiyon her gün" diye kontra yaptılar.
istanbul'da yaşadığımız için şanslı mıyız yoksa yaşarken cehennemi mi tadıyoruz, bilemedim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap