1 entry daha
  • şahane prodüksiyon, nefis kadrajlar, oyunculuk hiç fena olmamasına rağmen ikinci dünya savaşı hastası arkadaşlarımız için şahane bir film diyemiyorum. er ryan tadı beklemeden izlenebilir.

    öncelikle filmin müziklerinde viktor* reyizin kukuşka'sının polina gagarina versiyonu var, hem filmden sahneleri de izleyebiliriz, buyrun:
    http://www.youtube.com/watch?v=fupx8mjeb-e

    filmin en büyük sorunu, yönetmenlik ve kurgu. herşey çok hızlı gelişiyor, birdenbire birileri peydah oluyor, bir adamlar çıkıyor, kayboluyor, birtakım klişe hadiseler var ortada, bir süre sonra sıkılmaya başlıyorsunuz. çok daha dehşet geçmesi gereken savaş sahneleri de bence çok zayıf kalmış.

    aslında konu ve kadının hayat hikayesi oldukça ilginç; bu malzeme ile üst düzey bir yönetmen nefis bir başyapıta imza atabilirdi (atamadı).

    yönetmen sergey mokritskiy, normalde eleman sinematograf. o yüzden sahnelerdeki kadrajlar, ışık, gölge, filmin tonu süper. fakat kurgusu, senaryosu açıkçası beni baydı. yer yer inandırıcılık sorunu da var. hemen spoiler'ımı vereyim:

    --- spoiler ---

    arkadaş, amerika'ya gelmişsin, çok güzel de öldürdüğü asker sayısı onaylanmış 300+ olan sovyet keskin nişancısını, eleanor roosevelt ile çatal bıçağın eksik olmadığı mutfakta yalnız başlarına bırakırlar mı? bence bırakmazlar)

    ayrıca enemy at the gates filminde tüm filmi kaplayan almanya'dan gelen süper sniper ile kapışma teması burada toplam 5 dakika sürdü, eytere beaa dedirtti. herif almanya'dan geldi, abartısız 3 dakika sonra saççççma sapan bir şekilde kurşunu alnına yedi, olay bitti. kötüydü ve hatta çok kötüydü. yahu arkadaş prodüksiyondan bir kişi de çıkıp demiyor mu aga bu nedir diye)

    --- spoiler ---

    bu arada lyudmila pavliçenko gerçek hayatta oldukça güzel bir hatunmuş: http://i.imgur.com/haws06h.jpg
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap