406 entry daha
  • işleri bitirmenin verdiği rahatlıkla boş boş oturacağıma tool hizmeti yapayım, adam jones ile yapılan son röportajı türkçeye çevireyim dedim. sözlükteki tool severlere selamlar. öperim.

    *****

    adam jones tool hayranlarının ne istediğini biliyor. grup ocak ayında primus ile birlikte çıkacakları tur için hazırlıklarını tamamlarken, gitarist ve grup arkadaşları “benzersiz bir işitsel ve görsel deneyim” olarak niteledikleri şovları için bütçelerini maksimum düzeye getirmenin yollarını arıyor.

    50 yaşındaki gitarist diyor ki “ bizim canlı performansımıza dair yaptığımız şey her daim üretim sürecinde yatırabildiğimiz kadar çok para yatırmak ve ortaya çıkan şeyin olabildiğince heyecan verici olmasını sağlamaktır”

    “cd, tişört, poster ya da canlı performanslarımıza bakış açımız ‘gitseydin ne görmek isterdin, paranın karşılığını aldın mı yoksa daha fazlasını mı aldın?’ şeklindedir. söz vermek gibi olmasın ama cidden harika bir görsel deneyim üretmeye çalışıyoruz. benim için ilk olan her zaman görsellerdir, grubu görmek ikinci plandadır. eğer bir konser izleseydik sahnede görmek isteyeceğimiz de bu olurdu.”

    jones ayrıca hayranlarının beklentilerinin de farkında. ‘merhaba’ dedikten saniyeler sonra yeni albüm çalışmalarının iyi gittiğini, tur yolculuğunun sadece şarkı yazma sürecinde kısa bir mola hizmeti gördüğünü belirtiyor. grup, bu yılın başlarında bir yıldan uzun zamandır devam eden ve grubun tüm üretim sürecini ve ekonomisini olumsuz etkileyen davayı kazandı. zaferin sonunda arizona - tempe’deki şovlarında descending adında, çoğunlukla enstrümantal bir şarkı çaldılar. adam jones çaldıkları bu kısmı “çok daha uzun bir şarkının önbakışı” olarak nitelendiriyor.

    a.j. : “felsefem her zaman ‘bittiği zaman güzel olacak’ değil ‘güzel olduğu zaman bitecek’.

    soru: primus gurubuyla birlikte yollara düşeceksiniz birkaç ay sonra. daha önce beraber tura çıkmış mıydınız?

    a.j. : daha önce tek seferlik performanslarımız oldu fakat hiç tura çıkmadık, her defasında çok iyi olacağını konuşuyorduk. büyük hayranlarıyız.

    soru: tempe’deki festivalde onlar da vardı. orada konuştunuz mu?

    a.j. : eve gitmek için uçağa bindim ve yanımda birileri oturuyor. merhaba diyor, ben de merhaba diyorum ve “adam, ben primus’tan larry.” deyiveriyor. şaşırıyorum çünkü tanıyamadım, onu en son gördüğümde saçlarının uzunluğu ve rengi farklıydı. ”beraber çalmalıyız, beraber tur yapmalıyız” dedik. menajerimizle konuştuk ve kararlaştırdık.

    soru: bence primus’tan herb’ün geçen sene kalp krizi geçirmesi sebebiyle yerine danny carey’nin geçmesi ile birlikte o tur evrim geçirmişti. beraber performanslarını izleyebildiniz mi?

    a.j. : “sadece online izleyebildim. keşke canlı izleyebilseydim. cidden iyi iş çıkardılar çünkü danny’nin tarzı başka. ikisi de çok iyi davulcu ama müziği başka bir çeşniyle dinlemek keyifliydi. bence danny dünyanın en iyi davulcusu. tool’da çaldığı için söylemiyorum bunu, gerçekten bence en iyisi o. onunla beraber çalmak ne kadar mutluluk verici bir şey size anlatamam. her neyse, performansları güzeldi ve en güzel şey de tim artık iyileşti. kariyerlerine devam edip güzel şeyler yapabilirler artık.”

    soru: yeni görseller hazırladınız mı tur için?

    a.j. : evet, her zaman en son çıkan, en yeni ışıkları alıyoruz ve üreticilerin yerine beta testlerini biz yapıyoruz (gülüyor). eğer izin veriliyorsa lazerlerimiz oluyor. bazı alanlarda lazer kullanılması yasak, bazı alanlarda kısıtlı vs….

    zaten video ve ışık ekipmanlarını kullanan arkadaşlarımız neredeyse grubun bir üyesi, müzisyenler gibi. çünkü onlar da müziğe göre bizimle birlikte çalışıyorlar. bazen şu tarz sorularla karşılaşıyoruz; “performanslarınızın ne kadarı canlı?”, “nasıl görsellerle bu kadar mükemmel bir uyum sağlayabiliyorsunuz?” çünkü klavyenin başında neredeyse bizimle birlikte çalan bir arkadaşımız var.

    soru: bu seneki cadılar bayramında, yıllardan sonra ilk defa the grudge çaldınız. önümüzdeki tur için playlistte değişiklikler var mı?

    a.j. : evet. genellikle playlistimizi maynard belirliyor, en nihayetinde şarkıları söyleyecek olan o ve bazen sesi çok hassas oluyor, bazense gününde oluyor. ben de her daim aynı şarkıları çalmak istemiyorum elbette.

    soru: yeri gelmişken sorayım; tempe’de descending diye bir yeni şarkı çaldınız.

    a.j. : evet. bitmemiş bir şarkı. 13 ya da 14 dakika sürmesi muhtemel bir çalışmamız var. kısaltılmış hali gibi düşünün. yeni bir şarkı. gerçek film için çekilen ne idüğü belirsiz bir film trailerı gibi (gülüyor). bazen şarkıları birbirine katıyoruz, genelde de yeni şeyler çıkarıyoruz. ama bu sadece ne duyacağınıza dair ufak bir tadımlıktı.

    soru: bu tadımlıktan öte bir şeydi ama –playlistte adı yer alıyordu.

    a.j. : evet. ama mesela playlistte justin yazdığında bir intro çalar ya da oyalanır. onun gibi bir şey. şarkının önceki adı bluegrass filandı. şimdi bu oldu.

    soru: hipnotize edici bir şarkı.

    a.j. : evet, şarkı cidden harika. kısa versiyonunu çalarken aslında asıl şarkıya geçmek istediğimiz bir şey. ama o kısmı henüz ortaya çıkarmak istemiyoruz. test ediyoruz. geri dönüşler iyi olduğu için mutluyuz. son haline ulaşmadan bir şey göstermek istemiyoruz.

    soru: yeni albüm nasıl gidiyor?

    a.j. : harika. çalışma akıcı şekilde ilerliyor ve ortaya çıkan şeyler adına gerçekten çok mutluyum. heyecanlıyım ve bitmesi için sabırsızlanıyorum. uzun zamandır çok özlediğim bir şey bu. sahip olduğumuz şu güzel işbirliği yani, ne de olsa hepimizin çok farklı ağız tadı var, ama bir araya gelince güzel şeyler oluyor. güzelliği olan bir şey.

    soru: bu senenin başında 10 şarkı hakkında farklı fikirlere sahip olduğunuzu söylemiştiniz. şu anda neredesiniz?

    a.j. : şu anda sanırım 20 ayrı şarkı fikrine sahibiz. tabi ki 20 şarkının tamamı albümde yer almayacak. sadece takılıyoruz. ama elinizde kullanabileceğinizden daha fazla şarkı olması, yetersiz şarkı olmasından çok daha iyi bir şey. en sevdiklerini seçiyorsun aralarından.

    soru: maynard yazdığınız şeyleri dinledi mi?

    a.j. : evet. ftp ve dropbox aracılığıyla görüşüp paylaşıyoruz. o başka işlerle uğraşıyor şimdi, bu yüzden onu da kaçırmamaya çalışıyoruz. bazı sözleri yazdı ama hala çalışıyor ve bitirecek. en iyi şeyler şarkı bittiğinde başlıyor. tüm halini duyduktan sonra ben lead gitarları yazıyorum. şarkı bitmeden lead gitar kısmını yazmıyorum. maynard şarkıyı bitirdiğinde, nasıl biteceğine karar verdiğinde tamamlanıyor. ama o ana dek sürekli deviniyor.

    tool’un meselesi şu ki 4 eleştirel düşünen farklı adam var, yani süreç kolay ilerlemiyor ama sonuçta da çok ödüllendirici. dolayısıyla evet maynard yeni müziklerle haşir neşir oldu, bu süreçte de değişti ama bu her zaman böyleydi, her zaman böyle olacak ve bu bizim çalışma şeklimiz.

    soru: soruyorum çünkü son röportajlarında pek bir şey söylemedi.

    ınternette yazan her şeye inanmamak lazım. bazen national enquirer gibi oluyor internet; saçma haberleri de okuyabiliyorsunuz. metnin içinden bir cümleyi cımbızlayabiliyorlar ya da şakaları anlayamıyorlar.

    soru: maynard “tool beni cadılar bayramı şovu için ikna etmeli” dediğinde şaka yaptığını anlamıştım…

    a.j. : olay şu; her daim gazeteciler tarafından sorulara maruz kalıyorsunuz. maynard’ı tanıyorum ve kendisi hiç sabırlı birisi değil, bazen çok sarkastik de olabiliyor, hele bir de dangalak bir gazetecinin aptalca sorularıyla karşı karşıyaysa ya da ağzından laf almak için numaralar çeviriliyorsa... maynard için tool dışındaki projeleri en az tool kadar önemli ve bunların olmasını sağlayan kitlenin de tool hayranları olduğunun farkında. dolayısıyla, neden böyle bir şey diyeceğine dair en ufak fikrim yok. eğer şaka yapmıyorsa bunun tek bir anlamı var demektir; gazeteci maynard’ın laflarını cımbızlıyor.

    yani, eğer gerçekten bir tool hayranıysanız sizin yerinizde olsam tüm bunları görmezden gelirdim, ortaya çıkarılan şeye bakar ve dizi filmlerdeki saçmalıklara benzetilmeye çalışılan bu haberleri hiç önemsemezdim. ama işte herkes haberlerde birilerinin osurduğunu filan görmek istiyor sanırım.

    soru: yani grubun içinde hiç problem yok?

    a.j. : evet evet. gayet iyiyiz.

    soru: konuyu değişiyorum. depeche mode’un solisti dave gahan geçenlerde bir röportajında sizinle 90’lı yılların başında beraber takıldığını filan söyledi. ikiniz nereden tanışıyorsunuz?

    a.j. : evet. ortak arkadaşlarımız var ve farklı zamanlarda çok denk geldiğimiz oldu. ben zaten depeche mode hayranıyım. dave çok tatlı bir adam. ayrıca ne kadar dünya çapında tanınmış bir rock star olursa olsun gerçekten gayet alçakgönüllü, ayakları yere basan biri, herkesin sevdiği şeyleri seviyor, herkes gibi zevkleri var.

    soru: son olarak, bu son turunuzdan başka, gelecek sene için ne planlıyorsunuz?

    a.j. : daha çok tur yapmak isterim. benim için gitaristliğin en güzel yanı bu. ama şu şarkı yazma işine bir an önce geri dönmemiz ve kaydı bitirmemiz, sözleri yazıp gerçek manasıyla güzel hale getirmemiz gerekiyor ki daha çok tur yapalım.
696 entry daha
hesabın var mı? giriş yap