4 entry daha
  • princeton üniversitesi’nde ders veren hawaii doğumlu michael doyle, fransa ve isviçre’de eğitim görmüş ve harvard’daki lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi öncesinde bir dönem amerikan hava harp okulu’nda da eğitim almıştır. “ways of war and peace” adlı kitabı basılmadan önce 19. yüzyıl avrupa emperyalizmi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen doyle, “empires” (1986) adlı eserini bu dönemde kaleme almıştır. bu eserinde, doyle, emperyalizmi esas olarak merkezi devletlerin genişleme ihtiyaçları açısından suçlayan lenin, hobson ve schumpeter gibi düşünürlerin teorilerini eleştirmektedir. doyle için emperyalizm, sadece uluslararası sistemin bir ya da daha fazla parçasındaki bazı kuvvetlerin bir sonucu değildir. ulusaşırı güçler, uluslar ve toplumların birbirleriyle iletişime geçmelerini sağlar, emperyalizm de, bu noktada, iletişime geçen toplumların çıkar ve kapasitelerine bağlı olarak ortaya çıkan muhtemel bir sonuçtur. emperyal devletler ve emperyalizme maruz kalan devletleri 3 özellik birbirinden ayırmaktadır; merkeziyetçilik, bütünleşme ve farklılaşma. bu nedenle ingiltere gibi merkezileşmiş, bütünleşmiş ve farklılaşmış bir devletin, merkezileşmemiş, bölünmüş ve farklılaşmış devletleri etkisi altına alma ihtimali daha yüksektir. doyle, emperyalizmin açıklanması gereken önemli türleri olduğunu da belirtmektedir. bazı imparatorluklar doğrudan yönetim uygularken, diğer bazı imparatorluklar yerli yöneticiler aracılığıyla dolaylı yönetim uygularlar.

    1983 yılında ımmanuel kant’ın çalışmasının derinlemesine bir analizini yapan doyle, tarihsel kayıtların detaylı bir incelemesini yaptıktan sonra, kant’ın liberal demokratik devletler arasında bir “barış bölgesi” (zone of peace) oluşmasına yönelik umut ve tahminlerini ilk keşfeden düşünürlerden biri oldu. demokratik barış teorisi olarak ifade edilen bu husus, doyle’un “ways of war and peace” adlı eserinde yer almıştır. üç nedenden ötürü, bu çalışma çok değerlidir. birincisi, bu çalışma, klasik yaklaşımları mükemmel bir şekilde ve analitik olarak incelemektedir. ikincisi, gerçekçiler, liberaller ve sosyalistler arasındaki farklılıklar bu çalışmada hassasiyetle incelenmektedir. üçüncüsü, önceki düşünürlerin savundukları düşünceler, bu eserde sadece yeniden gündeme getirilmemekte, aynı zamanda eleştirel bir şekilde ve yeni kanıtlar ışığında değerlendirilmektedir. bu nedenle, doyle, bu alanın en önemli çağdaş düşünürlerindendir.

    kaynak: http://ydemokrat.blogspot.com.cy/…t-dusunurler.html
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap