• claire sheridan isimli, winston churchill'in kuzeni; heykeltraş, ressam, yazar olduğu kesin olup da, ajan olup olmadığı pek o kadar kesin olmayan bir hanımefendinin, cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonrasında(1924-25) tanık olduklarını aktardığı kitap.

    normalde anı veyahut bir gezi kitabı gibi göründüğü halde, etno santrizmle, oryantalizmle yazılmış acımasız bir eleştiri kitabı. türklerin kendi ülkesinin ingilizlerce sömürülmesini istemediğini(kendi deyişiyle anglo-sakson medeniyetinin üstünlüklerinden yararlanmayı), kapitülasyonları nasıl eleştirdiklerini çok büyük bir şaşkınlıkla; atatürk'ün yüzlerce yıl bir imparatorluğun çatısının altında yaşamış insanları geçmişe ait her şeyin etkisinden çıkarmak için yaptığı değişiklikleri önemsiz göstererek (iyi ya da kötü olmalarından bağımsız olarak önemsiz demeliydim ya da) ve "ingiliz duygusallığına" ulaşamamış türklerin ne feci şeyler yaptığını, daha iyi değil, kendileri gibi (tembel, ilkel ve cahil) yaşamak istediklerini öznel (ve kanımca genellikle tutarsız) görüşlerini hiç sakınmadan anlatmış. "medeniyet nasıl bir şapkaya indirgenir" gibi yorumları da kendi iddialarıyla bile nasıl çeliştiğinin farkında değil gibi.

    savaştan sonra doğacak milliyetçilik akımından etkilenmemeleri için çocuklarını yurtdışında büyüttüğünü söyleyen bir insandan nasıl bu kadar çelişkili ifadeler çıkar pek anlamak mümkün değil. ama sezarın hakkı sezara, nesnel izlenimlerini ve o sıralarda cereyan eden muhtelif olayları anlattığı kısımlar gerçekten ilginç ve okunmaya değer nitelikte.

    işin ilginç yanı, arion yayınlarından çıkan kitap 131 sayfa olduğu halde yabancı sitelerde kitabın 240 sayfa olduğu yazılı. gerçek adı turkish kaleidoscope olan kitabı sade türk kahvesi olarak çevirmek, nasıl bir aklın ürünüdür bilemiyorum. belki de, "ne kaleidoskopu lan!" gibi bir tepkiden çekinilmiştir.
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap