2 entry daha
  • "entelektüel sürgün olarak mutsuzluk fikriyle mutlu olma eğilimindedir, öyle ki hazımsızlığa yaklaşan bir memnuniyetsizlik, abusluğa varan bir naletlik onun için bir düşünce tarzı olmaktan öte geçici de olsa yeni meskeni sayılabilir. 18.yüzyıldan güçlü bir şahsiyet olan jonathan swift anlatmak istediğim kişinin tarihteki iyi bir örneği. swift 1714'de ingiltere'de torylerin iktidarı devretmelerinden sonra uğradığı nüfuz ve prestij kaybının etkisini asla atlatamamış, hayatının geri kalan bölümünü irlanda'da sürgün olarak geçirmişti. zehir zemberek sözleri ve öfkesi neredeyse dillere destan olan swift irlanda'ya bir yandan ateş püskürüyor bir yandan da onu ingiliz tiranlığına karşı savunuyordu; irlanda edebiyatının doruklarında gezinen gulliver'in seyahatleri ve kumaşçının mektupları yapıtları büyük bir kafanın yaşadığı ıstırabı nasıl verimli bir hale getirebildiğini gösterir.

    v.s.naipaul'un nehrin dönemeci adlı romanının baş kişisi salim, sürgündeki modern entelektüelin etkileyici bir örneğidir; doğu afrikalı, yerli kökenli bir müslüman olan salim doğup büyüdüğü sahili terk edip afrika'nın ortalarına gitmiş, orada mobuto'nun zaire'sini örnek alan yeni bir devlette yaşamanı güç bela sürdürmektedir. buraya gelen avrupalı sömürgecilerden sonra oluşan kargaşa'da salim önce malını mülkünü sonra da dürüstlüğünü kaybeder. finalde hükümdarın kaprisleri öyle abesleşir, öyle çivisinden çıkar ki ülkenin yerlileri bile kendi memleketlerinde sürgün haline gelirler.

    ..sürgünün verdiği hazlar; sürgünün bazen entelektüele, belki endişelerini ya da acı yalnızlık duygusunu yatıştırmadan da olsa yaptıklarına can katan farklı hayat düzenlemeleri ve egzantrik bakış açıları sunabilmesi. sürgün ayrıcalığın, iktidarın ve deyim yerindeyse evde olmanın sağladığı konforların dışında marjinal bir figür olarak duran entelektüeli karakterize eden durumdur demek doğru olsa da, bu durumun kendisiyle birlikte belli ödüller ve hatta ayrıcalıklar getirdiğini vurgulamak da çok önemli. bunlardan biri şaşırmanın, hiçbir şeyi peşin doğru saymamanın, çoğu insanı kafa karışıklığına ya da dehşete sürükleyecek istikrarsız ortamlarda ayakta kalmayı öğrenmenin verdiği hazdır şüphesiz." edward said / entelektüel
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap