kitap kafe

• özellikle edebiyat okuyor olmamın da şevkiyle en büyük hayalim. hayattan çok şey beklemiyorum diye kurduğum her cümlenin sonunda bu hayalimi anımsayıp aslında hayatın işleyişi için küçük, benim için çok çok büyük bir şey istiyorum dedirten emel. istiyorum, is-ti-yo-rum. dükkanımda bile yatıp kalkarım yeter ki aydınlatması loş, çay dumanı ve kahve kokusunun harmanlandığı, müzik listesinde ezginin günlüğü, yeni türkü, nazan öncel, jehan barbur, birsen tezer, hüsnü arkan'ın şarkılarının çalacağı, öğrencisinin, emeklisinin, ofiste bunalanların nefes almak için uğrayacağı bir yer olsun. yiyecek için çok seçeneğe gerek yok makarna, tost, salata çeşitleri kafi. ancak popülizm akımına kurban olup da bir fincan kahveye 5 lira istemem. kahve içmeye gittiğim her yerde yahu bunun maliyeti en fazla 2 lira bir fincan kahve neden 6 lira olur diyip ayağımı kestiğim dükkanlardan olmak istemiyorum. kahve 2 lira, çay 1 lira, makarna çeşitleri taş çatlasa en pahalısı 5 lira, tostlar 3 lira. gelelim en ağırlık vereceğim kısma, kitaplar! eski, yeni, güncel, dergi her şey! kitap kokusunun parfümü çıksa dükkana pıstlatırım yarım saatte bir ki insanlar nefes alabilsinler. zaten o ortama gelen insanlar da nezaketten, naiflikten anlayan insanlar olacaktır büyük ihtimalle. oturup siyaset bile konuşabileyim dostlarla. (müşteri demek istemiyorum) imza günleri, kitap çekilişleri, ortak okunan bir kitap hakkında fikir alışverişi günleri, müdavim dostlarla -aslında isteyen herkesle- klasik cumartesi veya pazar kahvaltıları... dekorasyon fikirlerimden bahsetmek istemiyorum bile. yaklaşık 10-15 yıl sonra "destina kitap durağı"diye bir tabelayla karşılaşırsanız içeriye girin ve görün!