6 entry daha
  • bana aşağıdaki öyküyü yazdıran kişidir...
    beni ancak ekilen kişiler anlar...
    buyrun öyküye:

    beklediğin umutsuzluksa insanlar bunu anlar

    öğleden sonra saat üçe on var!..
    insanlar birisini beklediğini hemen anlar.
    meraklarıyla kuşatırlar seni, gizleyemedikleri bir keyifle izlemeye başlarlar. hiçbir şey olmamış gibi davranamazsın, bir sıkıntı basar... üstelik, o güne kadar ertelenmiş buluşmaların çaprazladığı duygularında kuşkun vardır. umudun belirsiz kıpırtıları içinin duvarlarına çarpmaya hazırdır. yeter ki onun geleceğine dair bir işaret olsun. "inşallah bu defa gelecek" diyerek endişelerini ötelemek istersin.

    öğleden sonra saat üç!..
    beklediğin umutsuzluksa, insanlar hemen bunu anlar. gözleriyle tutuklarlar seni, bakışları iyice derinleşir üzerinde. yalnızlığın anlaşılsın istemezsin, umutsuzluğun bilinsin istemezsin. ellerin, kolların çoğalır, gezinmeye başlarsın. diğer bekleyenlerin sevgilileri birer birer gelir. sevinçleri hoyratça koparırlar senden, arkalarından bakakalırsın. "acaba" dersin "bu defa gelir mi? " küçücük bir yalana hazır bir çocuk gibisindir. bir arkadaşı gelse "işi çıktı" dese sahtekar bir sevinçten kendini alamazsın. kurtulan gururunu yüzsüzce okşarsın.

    öğleden sonra saat üçü on geçiyor!..
    beklemekten umudunu yitirmişsen, insanlar hemen bunu anlarlar. bakışlarıyla sorgulamaya koyulurlar, itirafa zorlarlar. içinde barındıracak gücün kalmamıştır, anlaşılsın istemezsin. umudun kıpırtıları da çoktandır ses vermiyordur. bir incinme yavaş yavaş uç verir, kendini kurtarmak istersin, geç kalan sevgililerin birbirlerinden özür dilemesinden utanırsın.

    öğleden sonra saat üçü yirmi geçiyor!..
    umudu kesilmiş bekleyişi bitirmeye karar verdiğinde bunu insanlar anlamaz; o anda saatine bakmadıysan eğer. zaten umutla ilintin kalmamıştır, boşluğuna örselenmiş gururun yerleşmiştir. bekleyişi bitirdiğin an için tetik düşürür, yüreğinde bir patlama sesi duyarsın, sevgin paramparça olur. işte o zaman kendi dışındaki gürül gürül hayatı fark edersin. sessizce kalabalıklara karışırsın. şehrin gürültüsü acılarını bastırır, rahatlarsın. bir sinema afişine doğru yürür, kendinden kurtulursun.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap