6 entry daha
  • zamanında uğur koşar'la yaptığı röportajda en doğru çıkarımı yapmıştır. özellikle son cümleye dikkat:

    ...

    peki nur terapisi nedir?

    - o da yemeğin üstüne pastası gibi. bu kısımda şu önemli: tefekkür. yani olan her şeyin allah’ın izniyle olduğuna şahit olmak... benliği bıraktırıyoruz. bunu yaşatmak isterim size. “ben oturuyorum” diyoruz değil mi?

    evet.

    - sen de söyle...

    ben oturuyorum.

    - sanki kendi irademle oturuyorum gibi oluyor. birazdan üstümüze yük gelecek, kasıldığını hissedersin, nefesin daralır. peki bir de şunu söyleyelim: “allah’ın izniyle emanet beden oturuyor...”

    allah’ın izniyle emanet beden oturuyor.

    - neye döndü? allah’ın iradesine döndü. hiçbir benlik yok ortada. tekrar “ben oturuyorum”a dönelim.

    ben oturuyorum.

    - kasılmaya başlarsın. hissedebiliyor musun? (hiçbir şey hissetmediğimi suratımdan anlayınca, aynı işlemi bu kez “ben yürüyorum / allah emanet bedeni yürütüyor”la devam ettiriyor. kalkıyoruz, yürüyoruz odanın içinde. ama bende tık yok. ne ferahlama ne daralma. son olarak zihnimi bloklamayı deniyoruz: “allah’ın izniyle emanet beden düşünüyor”... bunu deyince zihne kal gelmesi ve düşünememem lazımmış. “düşünemiyorsun değil mi?” diye soruyor. benim ‘şeytani’ zekâm durmadığı gibi, sürekli adamın beni kandırmaya çalıştığını söylüyor.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap