1037 entry daha
  • kredi borcunu ödemek üzere bankaya gidilir. aslında dalgınlığımızın başlangıç noktası ve hadisenin en önemli anı burasıdır. daha sonra sizinle beraber şahsın kendisi de bunu anlayacaktır.
    kredi borcunu ödemek istediğini gişe görevlisine söyler. fakat memure bilgisayardaki tüm sistemi altüst etmesine rağmen böyle bir giriş bulamaz. şahıs ısrarla borcunu ödemek istemektedir:
    - nasıl olur hanımefendi. bir yanlışınız olmalı.
    - yok. bulamıyorum. ben sizi müşteri temsilcimize yönlendireyim.
    özel ve güzel bir masanın yanındaki gayet rahat koltuğa oturulur. müşteri temsilcisi bayan kibarca malumatınızı sorar. hemen çaylar kahveler ikram edilir. bu arada kredinin çekildiği banka şubesi aranır. ne tesadüftür ki orada da ödenecek meblaa tutarında açık bulunmaktadır. iki şube de işler karışır. durmadan telefon trafiği bu arada çaylar bitmiş tazelenmiştir bile. müşteri temsilcisi kadınla koyu bir sohbet başlamıştır.bu arada durmadan telefonlar gelmeye devam eder. iki şubenin müdürü de memurlarını fırçalar. bu arada müdür fırçayı atar gider.sohbete devam edilir. neredeyse akraba çıkmak üzereyken kredi borcunu ödeyecek olan şahısın başının üstünde bir ampul yanar.. trinkk diye.
    şimdi bu durumu nasıl açıklayacaktır. hangi durumum mu?
    kredi çektiği bankanın o çayını kahvesini içtiği rahat koltuklarında sohbet ettiği banka değil de başka bir banka olduğu gerçeği durumu. derin bir nefes alır ve açıklamalıdır. bu kargaşaya bir son vermenin zamanı gelmiştir:
    -şey çok afedersiniz ama ben bu bankadan çekmemiştim şimdi hatırladım.. ve arkasından büyük laf:
    -ama sizi çok sevdim .. yani şey sohbet etmek güzeldi.
    arkadan kopan bir kahkaha tufanıyla bankadan hülya koçyiğit edasıyla koşarak kaçılır.. neyse ki müşterinin içi rahattır. işten bunalmış banka çalışanlarını dumura uğratıp biraz gevşetmiştir.
13656 entry daha
hesabın var mı? giriş yap