öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
amerikalıların "barbar ve vahşi" olarak nitelendirdikleri ve topraklarını işgal etmeye yönelik sözümona barışçıl (!!!) isteklerine; kızılderili şefi "seattle" ın 1853 yılında 14. amerikan başkanı franklin pierce'a yazdığı cevap mektubu:
beyaz reis, washington’daki büyük reis’in bize selâmlarını ilettiğini
söylüyor.
bu çok ince bir davranış, çünkü karşılığında bizim dostluğumuza pek
ihtiyaç duymadığını biliyoruz.
onun halkı çok kalabalık.
uçsuz bucaksız çayırları kaplayan otlar gibiler.
benim halkımsa az.
fırtınanın yaladığı bir ovaya dağılmış ağaçlara benziyor.
büyük ve öyle sanıyorum ki iyi beyaz reis, bize topraklarımızı satın
almak istediği haberini yolluyor.
ama rahat bir hayat sürmemizi sağlayacak kadarını bize bırakacakmış.
toprağımızı alma isteğiniz üzerinde düşüneceğiz.
halkım beyaz adam’ın almak istediği nedir, diye soracak.
bunu bizim anlamamız zor.
eğer o güzelim havanın, köpüren suyun sahibi biz değilsek, onu bizden
nasıl alabilirsin ki?
güneşte pırıldayan her bir çam ağacının, kara ormanların üzerinde
salınan sisin, vızıldayan her arının, halkımızın hafızasında ve düşüncelerinde
kutsal bir anlamı var. ağaçta yükselen özsuyu kızıl adam’ın hatırasını taşıyor.
biz toprağın parçasıyız, toprak da bizim parçamız.
hoş kokulu çiçekler kız kardeşlerimiz bizim, rengeyiği, at, yüce kartal ise
erkek kardeşlerimiz.
ırmağın köpüren dalgaları, çayırdaki çiçeklerin özsuyu, tayın teri ve
insanın teri, her biri bir ve tek soya, bizim soyumuza ait.
bu yüzdendir ki, washington’daki büyük reis bizden toprağımızı
isterken, çok şey istiyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap