• bütün politik bağlamı bir tarafa, pkk ile modern zaman hastalıkları arasında tıbbî anlamda nasıl bir ilişki olabilir hiç düşünmüş müydünüz? ben de düşünmemiştim ta ki çayan demirel ve ertugrul mavioglu'nun 2015 tarihli bakur (kuzey) adlı belgeselini izleyene kadar. belgeseldeki sahnelerden birinde, hastane benzeri bir yerde ve önlüğünden doktor olduğunu varsayabileceğimiz bir sağlıkçı diyor ki "...gerilla sürekli hareketlidir. dağlardadır, havası temizdir, koşullar uygundur. modernitenin hastalıkları gerillada yoktur."

    halihazırda şehirlerde, kentlerde yaşayan hemen herkeste mevcut olan hastalıklar ile modernite arasındaki ilişkinin kurulması hayli önemli. çünkü gerçekten de modernite öncesi hemen hiç mevcut olmayan modern zaman hastalıkları olarak adlandırılan pek çok hastalıkla boğuşuyoruz. adları buraya sığamayacak kadar çok olan ve modern yaşamın getirdiği bu yeni hastalıklar arasında mesela astım, reflü, klima ateşi, hasta bina sendromu, janjanlı paket hiperaktivitesi, lejyoner hastalığı, istanbul bronşiti, cep telefonu alerjisi gibi hastalıkları sayabiliriz (daha fazla bilgi için mesela ahmet rasim küçükusta'nın tam da bu adı taşıyan, modern zaman hastalıkları adlı kitabına bakılabilir).

    evet bakur gibi politik niyetle çekilen ve de okunan bir filmden benim çıkardığım sonuç budur: temiz hava, bol gıda, pırıl pırıl güneş, sürekli hareket, endüstriyel bok püsürden, gdolu gıdamsılardan, içine şeker ve boya tıkılmış her türlü kimyasal ürünlerden uzaklık...hadi hep birlikte terörü kınayalım: lanet olsun gıda terörüne, lanet olsun modern zaman hastalıklarına ve hatta modern tıp terörürüne. çünkü modern tıp şeytandır ve tıp bu değildir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap