15 entry daha
  • 5-6 yaşlarımdayken bir paskalya bayramında, herkesin ismiyle değilde matmazel diye seslendiği bir kadının evine misafir olarak gitmiştik. matmazel özellikle paskalya zamanı davet etmiş. türk kahvesinin yanında daha sonra likörlü olduğu için diğerlerinin benim tabağıma yığdıklarını öğrendiğim leziz bir pasta ikram etmişti bize. evi hindistan ceviziyle karışık oyuncakçı dükkanı kokuyordu. her yerde renkli abajurlar vardı. hiç unutmuyorum o günü adeta büyülenmiştim. bize 8 tane desenli paskalya yumurtası vermişti. yıllarca sakladım o yumurtaları sonra kayboldular belki kırıldılar ve çöpe atıldılar. konusu açıldı geçen, yıllar önce ölmüş meğer... halbuki bir 60 yıl daha yaşarım diyen bir gülüşü vardı. sonra yumurtaları geldi aklıma bende yapsam ya dedim, sanki çok kolaymış gibi. tam olarak böyle yapılıyormuş. matmazelin bize verdiği yumurtalarda tıpkı böyleydi. bu kadar uzun uğraş gerektiren bir şey olduğunu bilmiyordum bilseydim dördünü geri verirdim matmazel. huzur içinde yat..
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap