2 entry daha
  • atçılık kendi başına bir kültür, toplumların şekillenmesinde çok büyük rol oynamış bir faktördür. günümüzde sık kullanılmadığından ötürü atlar hakkında insanımızın bilgisi çok kısıtlı lakin dünya üzerinde türkler kadar atlar ve atçılık üzerine bilgisi olan başka millet yoktur. malesef at dediğimiz asil yaratıkları artık sadece hipodromlarda veya faytona bağlı turistik bölgelerde görebildiğimiz için atçılığımızı kaybetmiş durumdayız.

    göktürk yazıtlarından sonra at ve atçılıkla ilgili terminoloji bakımından en önemli türkçe kaynak eserlerin başında divan-ı lügat-it türk gelmektedir.türk diliyle yazılmış bilinen en eski sözlük ve ansiklopedi olan bu eser, 11. yüzyıldaki türk dünyasının kullandığı zengin söz varlığını bütün örnekleriyle bize aktarmaktadır. divan-ı lügat-it türk'deki hayvan adları üzerine yapılan çalışmalarda hayvan adlarının sayısının 272 tane, hayvanlarla ilgili kavram ve kelimelerin sayısının da 650 civarında olduğu belirtilmiştir. bu çalışmalardaki at ve atçılıkla ilgili kelime ve kavramlara baktığımızda, bunun 180 civarında olduğunu tespit ediyoruz. ayrıca buraya at adının geçtiği 12 atasözünü de ilave edebiliriz.

    sadece kıpçak türkçesinde atlar ve atçılık üzerine bir kaç kelime ile örneklendirirsem ne kadar uzman olduğumuz anlaşılacaktır.

    borbay: incik kemiğinin yukarısı,aşık kemiğinin aşağı kısmı,ayağın dizden yukarı tarafı.
    çamuş: talim görmemiş salma beygir.
    çandır: türk veya gayrisinden cinsleşmiş olan.
    gülefsar: çiçek veya gül şeklinde olup atın başına bağlanan gümüş veya altından yapılmış eyer malzemesi.
    hamiye: at ve katır tırnaklarının sağ ve sol yanları.
    kulna: (at) doğurmak.
    kaşkaldak: alnında biraz aklık olan at.

    hayvanın tırnağının sağına soluna ayrı isim verilmesi. insan ve diğer tüm canlılar için doğurmak fiilini kullanan türklerin at için ayrı bir kelime türetmesi. benekli olan atın beneğinin olduğu yere göre farklı isimler alması gibi sayısız önrke bu canlılara ne kadar değer verildiğinin bir göstergesidir. anadolu türklerinde en son osmanlı döneminde ata gereken itibar gösterilmiş, binicilik teknikleri ilerletilmiş, safkan atların islahı geliştirilmiştir. ayrıca osmanlı saray erkanı ve diğer ileri gelen devlet adamları özel hizmetliler oluşturmuşlar; atların bakımını bu hizmetlilere vermişlerdir.

    bugün, sadece kazak ve kırgızlarda kalan türk atçılığı bilgisinin bir şekilde tekrar edinilmesi büyük mecburiyettir. kazaklarda atların sadece yaşlarına ait yirminin üzerinde isim vardır. cinsler, karakterler, koşu stilleri gibi bir çok etkene bağlı olarak 200 civarında termin vardır. sevgili ilber ortaylı'nın bir programda belirttiği üzere; bir gün dünya üzerinde atçılık biterse, sadece türkler geri diriltebilir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap