• sabitlenmiş entry
    ekşi şeyler ile ilgili geri bildirimleriniz ve içerik önerileriniz için bize ulaşmak isterseniz mesaj kutumuzu yeşillendirebilirsiniz.
  • 286 entry daha
    • yine basliyoruz. yeni tema, yeni organizasyon derken yeni mecra da gelmis, hayirlisi olsun. cikis noktasi sozluk olan onlarca mecra varken gec bile kalinmisti "ama"; (ama'na koyayim diyenler bi zahmet okumasin bundan sonrasini zira uzun surecek)

      ilk "sozluk harici bir mecra olalim ve yazarlarin yarattigi guzellikleri insanlarla paylasalim" -kismi ticari- denemesi eksi kitap'ti, o donem uzun suren tartismalar ardindan yazarlara "entry'lerim gelir elde etme amaci ile kullanilamasin" opsiyonu taninmisti ki kullanan oldugu kadar destek vermek amaci ile kullanmayi rededen de olmustu. tarihceyi bilmeyen icin 2001-2003 arasi donemden bahsediyorum. epi topu ~2000 kisinin yazip cizdigi, aktif olan herkesin de birbirini hala bilebildigi zamanlar.

      aradan zaman gecti, donem degisti, yonetim degisti ve bakis acisi da degisti. nihai olarak sozluk bir hobi projesi olmaktan cikip ticari bir isletmeye donmek zorundaydi, dondu. bazi acilardan cok gec kaldi ki hala gec kalmaya devam ettigi bir cok alan var. bazi yerlerde ise aceleci davrandi ki acele etmekten de oteye gidip "benim dedigim olur ulan" aymazligina giden bazi alanlar var.

      yazarlarin kulaktan kulaga "boyle bisey varmis" diyerek birbirini cagirdigi zamanlarin ardindan ilk toplu yazar aliminin yapilmasiyla beraber baslayan ve hala suregiden bir tartisma var. "sirtimizdan para kazaniyorlar" tartismasi ki bu sozluk ile ilgili degil bir cok platform ile ilgili sik sik insanlarin dustugu yanilgidan ileri gelen sacma bir tartisma. hicbir zaman bu platform ve olusturulan icerik uzerinden para kazanilmasini yadirgamadim ve bununla beraber getirilen "olusturdugum icerik gelir amacli kullanilamasin" opsiyonunu da muthis takdir ettim. bugun diger platform olarak anilan sitelere baktigimizda "sen kullanabilirsin ama 3. partilerle paylasamazsin" opsiyonunun varligi gibi, "sadece bu siteye uye olanlar gorebilsin disaridan kimse goremesin" gibi ozelliklerin de gun gelip buraya da adapte edilebilecegini naif bir sekilde dusundum kendimce.

      cok uzatmayacagim,

      bu platformun cok ciddi sekilde kendini dinlemeye ve anlamaya ihtiyaci var zira bu yapilmadigi surece, ne oldugu dogru analiz edilmedigi surece ustune eklenmeye calisilan seyler yamali bohca gibi duracak. burasi twitter degil, blogspot degil, haber sitesi degil, youtube degil. hepsinden biraz olmasina ragmen hicbiri degil. dolayisi ile bunlardan biriymis gibi "ben platformum, istedigim gibi at kostururum kullanici da "esssssek gibi" benim istedigimi yapacak" aymazligi ile yonetilebilecek bir mekan degil. herseyden once onlar sadece "kullanici" degil. sen de ne acidir ki hala platform degilsin.

      ote yandan eksi sozluk 30.000 yazar gider 300.000 yazar gelir denebilecek bir yer de degil. oturup trafigi analiz etmiyor mu kimse? ne kadari guncel basliklardan, ne kadari yillar icerisinde olusturulmus icerikten geliyor bakmiyor mu? twitter gibi "timeline" olarak kullanilabilecek bir mecra degil burasi.

      zaman icerisinde olusmus, oturmus kimligi olan, devinimler geciren, giden/gelen yazarlari ile kusak catismasini, ulke tarihcesini, bazi alanlarda dunya tarihcesini kendine has yorumu ile iceride tutan bir arsiv, goreceli bir bilgi kaynagi iken diger yandan gundemi takip edip guncel olaylari an be an yakalayan, gelecege dair ongoruleri ile bir cok mecranin kitlesel olarak sunamadigi ongoruyu de sunan garip bir kaos var iceride. en zevzeginden dangalagina, super zekasindan edebiyatcisina, pezevenginden simitcisine, ogretmeninden hayat kadinina ne ararsan var yazarlari arasinda ve hepsi kendi tecrubesi, kendi bakis acisi ile yorumluyor olaylari.

      sozluk cok net bir sekilde ne oldugunun, kendi kimliginin farkina varmali ve yazarlari ile barismali herseyden once. 20 yil olacak neredeyse, bir mobil uygulama yok yahu? hala site icerisindeki icerige erisebilmek icin bir arama kutusu, bir de bugunden ibaret hayat? sahane bir "rastgele" ozelligi vardi, saatli marif takvimi gibi rastgele bir gunde dolasirdik o dahi kaldirildi. icerige nasil ulasiyoruz? ne idugu belirsiz bir kategorizasyon, icerik etiketleme sistemi ile.
      bu bir yenilik degildir bu katliamdir. "istanbul" tarih olarak etiketlendi ise, "anadolu" tarih ve muzik olarak etiketlendi ise, "am" iliskiler ve saglik olarak etiketlendi ise ve "sik" bir kosede unutuldu ise bu mecra ne kendinden haberdardir, ne de o etiket sisteminin hayri vardir. varolan etiket sistemi tamamiyle reklam piyasasina yonelik "su alanlarda bize reklam verebilirsiniz" diyebilmek icin konmus gel gor ki son derece kotu sekilde konmus egreti bir yapi. buna karsilik yazarlarin daha iyi icerik uretebilmesini saglayacak ne var? belli seylerden kacinmalarini, ayni seyleri tekrar tekrar yazmamalarini, farkli iceriklerle bulusmalarini saglayacak?

      okurlar kismina girmiyorum bile, yazarlar bu halde iken okurlara yonelik birsey yapilmasini beklemek abesle istigal.

      sozluk bir noktada durum analizini yapip yazarlarin hayatini kolaylastiracak adimlari atmali, onlarin daha rahat icerik uretebilmesini saglamali, onlarin daha kaliteli icerik uretebilmesi icin gereken yapilari/mekanizmalari olusturmali. evet reklam satmak, reklama uygun, modern arama motorlarina uygun temalar olusturmak sirketin isi. ama bir sirketin butun isi bu olarak algilanmaya basladi ise orada cok buyuk sikinti var zira bu sirketin ana unsuru icerik. satilan trafigi olusturan sey icerik. istedigin teknolojik alt yapiyi kur, istedigin hukuki alt yapiyi sagla, dunyanin en iyi donanim mimarisini koy. icerik olmadiktan sonra trafik olmaz, trafik olmadiktan sonra ne donanima ihtiyacin kalir, ne hukuki alt yapiya ne de teknolojiye. o icerigi gelistirenlerle bir arada ilerlemenin yolu bulunmazsa, haluhazirda varolan kulturu koruyacak kisilerle yenileri bir araya getirerek kusak catismasina ragmen, anlasmazliklara ragmen belirli bir kulture adapte olunmasini saglayacak yazarlar olmazsa ***bu mecra yillarca kendi karsisina cikip onca yenilige ragmen kendisini gecemeyen yuzlerce kopyasinin arasinda kaybolur gider***.

      bu perspektiften bakiyorum eksi seylere, eksi kitap geliyor aklima, dusunuyorum. neden yazarlarin olusturdugu icerikler editoryal eklemelerle kullanilacakken yazarlar bu surece dahil edilmeden yapiliyor bu is?

      neden eksisozlukte yeni sayfada degil de direkt olarak ayni sayfada acilan bir butona sahip yan urune ben login olup da sevdigim icerikleri favorilerime ekleyemiyorum?

      neden eksi sozlukle organik bagi olan yapida yer alan yazinin sonunda ufacik bir satir basliga link var da bu konu ile ilgili sozlukteki basliklara da goz atmak ister misiniz denerek liste hazirlanmiyor? yazi icerisine linkler konmus ama o linkler tum haber sitelerinde varolan "reklam" linklerinden baska birseyi cagristirmiyor ne yazik ki.

      eksi sozlukte varolup da eksi seylerde yayinlanan entry'lere "eksi seylerde yayinlandi" gibi bir ibare neden eklenmedi? yazisi yayinlanan yazarlarin profiline bir bolum acilsaydi da eksi seylerde yayinlanan entryleri denerek entrylerle birlikte yazilara link verilseydi?

      ve yine sozluk icerisine "bugun eksi seylerde yayinlanan entryler" gibi bir tab eklenseydi, insanlar entryleri, eksi seylerde neler oldugunu gorebilseydi.

      entrysi eksi seylerde yayinlanan yazarlarla ilgili yazilara yorum geldiginde onlar da haberdar edilemez miydi otomatik gonderilecek bir mesajla?

      kisacasi organik bagi olan iki site arasinda "organik" bir bag kurulsaydi, iki sitenin de varolmasinin sebebi olan yazarlari onore edecek bazi adimlar atilsaydi; demiyorum ki para verilseydi, cok basittir bu tarz mimarilerde insanlari mutlu etmek. moderator yaptigin insani bedavaya 10 yil calistirirsin, ustune hesap bile sorarsin. aidiyet oyle sacma bir duygudur.

      o olsaydi, bu olsaydi daha boyle onlarca madde cikar. bunlari eger ki ben baktigimda gorebiliyorsam orada bunu gormek icin oturan insanlarin da gorebilmesi, kendine sorabilmesi gerekir.

      eksi sozluk oyle ya da boyle yazarlari ile barismak zorunda. onlarin "eksi sozluk icerisindeki yazarligini" kolaylastiracak seyler sunarak, varolan icerigini daha erisilebilir hale getirerek, kendisi ile birlikte varolan, mutualist yasam suren yazarlarinin da butunun parcasi oldugunu kabul ederek bir orta yol bulmak, bir anlayis gelistirmek zorunda.

      dunya uzerinde en zor oturtulan sey kultur. boktan veya super, iyi ya da kotu bir kulturu var buranin -ki ticari olarak bakarsak iyi bir kultur bu- ve bu kultur "kulaklarından tutar geçmişini siker atarım" kafasinda hice sayilabilecek birsey degil.

      hayirli olsun tekrardan.

      evet,
    844 entry daha
    hesabın var mı? giriş yap