7 entry daha
  • çevirinin tecrübesizlikten kaynaklanan yavanlığına ve kötü editörlüğe rağmen (yazım hataları ve cümle düşüklükleri o kadar çok ki, 400 sayfalık kitapta 200 tane hata olmasına bir anlam veremedim) yani her türlü olumsuzluğa rağmen kitabın çok güzel bir olay örgüsü ve yaratıcı bir konusu var. bence bilimkurgu sevenlerin önünde yeni ufuklar açan cinsten bir kitap. (onca ödül de yazarın edebi yeteneğine değil kafasındaki güzel fikirlere verilmiş diye tahmin ediyorum.)

    elbette çeviri sorunlu derken, özgün metni james joyce ayarında biri yazmış demiyorum, karşımızda derin sularda yüzen öyle dehşetengiz bir yazar yok. yazarımızın yetişkinlere özgü sade bir ingilizcesi var, yine de düşündüğü evrendeki canlılar için bir yerde ingilizce yetersiz sanki, çevirmen de benzer bir hava için başarılı çözümler bulmuş, fakat içime sinmeyen ayrıntılar var, belki de kitap, kitapta geçen dillerden biriyle yazılmalıydı. biz de aynı kitabın farklı versiyonlarını okuyabilirdik. çünkü kitapta çok önemli bir dil meselesi de var ama tıpkı kitabın diğer dertleri gibi hakkı yenmiş, biraz harcanmış fikirlerle dolu bir kurgu.

    yazar, bir dilbilimci, bir göstergebilimci danışmanlığında harikalar yaratılabilirdi.

    kitapta biraz star wars, biraz vakıf serisini hatırlatan unsurlar var. yine de bu eser böyle çıkmamalıydı, editöre çok yüklenmek istemem, belki de yayınevi kitabı bir an önce çıkarmak için acele ettirmiştir, (hız lanetlidir) editör ise ilk sayfalara bakıp, tamam demiş galiba, son okuma yapılmamış çünkü, son okuma yapılsaydı, kitap yine editörün önüne gelirdi, o arada ne olmuş bilemiyorum, bu çeviri özgün metinle karşılaştırılıp işlenirse ortaya çok iyi bir sonuç çıkabilirdi, ama elimizdeki kitap çok iyi değil.

    (yayınevlerinin okurların zekasını ve kültürünü küçümsemesi galiba yayıncılığın doğasında var. kitaplar okur zinciri içerisinde en zayıf ve en çok bulunan halkaya göre ayarlanıyor.)

    okurken yaratıcı bir yöntem geliştirip, çeri çöpü ayıklayınca güzel bir kitap olduğunu anlıyor insan, fakat ayrıntılara önem verenler biraz rahatsız olabilir. radikal kitap'taki bir tanıtım yazısını görüp kitaptan haberim oldu, ama kitap ekleri çok yozlaştığından kitapların sorunlu oluşlarından hiç söz açmıyorlar. kitap tanıtım yazıları, tanıtımdan çıkıp güzellemeye dönüşüyor, okur için uyarıcı bilgi verilmiyor.

    lafı fazla uzatmayayım, kitabı beğendim ama karanlık olması gereken eğlenceli bir kitap olduğunu düşündüm. eğlenceden kastım, ne zaman okumak için kitabı elime alsam kendimi breq'in yanında bulduğum içindir, onunla üzüldüm, onunla gerildim, onunla şaşırdım, onunla koşturdum, onunla sevindim filan. şurası kesin, breq gibi bir kahraman az bulunur. bu kadını tanımak, kitabı katlanılır kılıyor. (tam olarak bir kadın değil ama yine de güçlü, zeki ve dirayetli bir kadın.)

    bir lafım da yazara: yüksek edebiyattan hoşlanan iyi bir bilimkurgu okuru, ursula k. le guin gibi bir yazarın elinde bu kitabın dune efsanesine dönüşebileceğini anlar. ne yazık ki harcanmış güzellikte bir fikir var bu seride. sağlık olsun, iyi ki yazmış.
    şuna da ayrıca üzülüyorum, yaşayan efsaneler var ama ne yazık ki bilimkurgu edebiyatı altın çağını geride bırakmış.

    acımasızca eleştirmek istemem, editörde ya da yayınevinde değil ama çevirmende büyük istidat var, tek eksiği tecrübe, çevirmen eğer breq'i örnek alırsa kendini her çeviride çok geliştirecek, ağını ince ince örecek ve biz güzel kitaplar okuyacağız.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap