590 entry daha
  • [derli toplu hali için blog ve medium linkleri]

    her saldırı ertesinde -faili kim olursa olsun- kabaran duygular + akp propagandasıyla hortlayan bir konu.

    aynı şeyleri başka yerlerde uzun uzun konuşmuştuk. aşağıdakileri anlamak için okumanıza gerek yok ama bir zamanda yolculuk:

    (bkz: hdp'ye oy verenlerin şehitlere üzülmediği gerçeği). benimki
    (bkz: erken seçimde hdp'ye oy vermek). benimki
    (bkz: ilk defa hdp'ye oy verecek olmak). benimki

    ***

    "hdp'ye oy verenler olanlardan sorumlulardır" düşüncesinin ima ettiği 2 ayrı şey var, karıştırılıp duruluyor:

    1) "hdp'ye oy vererek bu saldırılara sebep oldunuz"

    allah rızası için biri buradaki neden-sonuç ilişkisini anlatsın, edit yapıp yayınlayacağım.

    ilk defa meclise girmiş değiller. güçlenip istihbaratın, ordunun başına geçmiş değiller. bakanlık bile alamadılar. büyük bir maddi gelir elde etmediler . vekil sayısı 40tan 80e çıkınca, nasıl bir mekanizmayla pkk'nın terör kabiliyeti ve isteği arttı?

    selo şunu mu dedi: "ulan ne güzel milleti kandırdık, şimdi biraz da bomba patlatalım ki yıllardır çalışıp kazandığım her şeyi bir anda çöpe atayım, bakarsın t.c.'nin boşluğuna gelir bize özerklik verirler".

    dünya'da şunun bir örneği daha var mı? mesela referandumdan galip çıkan adam, ertesi gün gidip meclise tankla giriyor mu istediği başkanlığı almak için?

    ancak şu denilebilir: "hdp bu kadar oy alınca istikrar bozuldu, bir sürü oyuncunun dahil olduğu bir takım olaylar tetiklendi, o yüzden sorumlusunuz". e mini etek giymeseydin tecavüze de uğramazdın. bir dizi olayın ilk nedeni olmakla, tüm sonuçlarından sorumlu olmak aynı şey değil, çünkü o olaylar zincirine başka karar vericiler de dahil oluyor. zaten böyle olmasaydı, her olayda tüm suçu allah'a yıkmak lazım, her şeyin ilk tetikleyicisi o (bkz: prime mover).

    ***

    2) "terörle bağı bulunanlara destek verdiniz, aynada yüzünüze nasıl bakıyorsunuz?"

    (kan emici bir emperyalist vampir olduğumdan aynada yüzümü göremiyorum).

    bu tepki, ancak hdp'ye oy vermeyi savunan akılcı argümanları yok saymakla mümkün. zaten o yüzden sıkça straw man dövüyorlar: yok viskisini yudumlayan tuzukurular, yok romantik cihangir solcuları, sevgi kelebekleri...

    halbuki hdp'yi destekleyen bir çok kişi selo'nun samimiyeti, pkk'nın barışçıllığı gibi varsayımlara dayanmadı. pkk geçen sene de ahlaki terazilerimizde aynı noktadaydı: "ilk 30 sene ben de destekledim ama sonra bıraktım" diyen var mı? veya "önceleri pek ısınamamıştım, ama son patlamayla samimiyetlerini kanıtladılar, helal olsun" diyen?

    bu kesim pkk'yı, ahlaken akp'den daha az kötü bulduğu için hdp'ye oy vermedi. gücü fazla olduğu için hayatımıza negatif etkisi de fazla olan akp'nin bu gücünü kırmak için verdi.

    ikincil olarak, sivil kürtlerin elini güçlendirme ihtimali yüzünden oy verdiler. bu kısım gerçekleşmedi (iç dinamikleri bilmiyorum, dışardan yüzeysel olarak bakınca gördüğüm, selo'nun ya stratejik hıyarlığı, ya da lider olarak etkisizliği sonucu kendi takımını terörden ayıramadığı). ama bu kısmın gerçekleşmemesinin bir negatif sonucu yoktu zaten (madde 1'de konuştuğumuz).

    algı mühendisliğini anlıyorum da, onların dışında her seferinde ısrarla bu "mutlu musunuz" goygoyu yapanlara diyeceğim şu: evet, bazen günah keçisi aramak gerekiyor. bazense bu arayış, kendini ahlaken üstün hissetmenin verdiği sarhoşlukla yanlış hedeflere kayıyor. kafa güzelken hiçbir fikir zincirini sonuna kadar takip etmiyoruz, kendi düşüncelerimizi kendimize bile açıklamaya zahmet etmiyoruz.

    ***

    edit 1: ben selo-hdp-pkk-tak vs farklarını ve bağlarını iyi bilmediğimden, burada bunları bir tutarak yazdım. eğer dediklerim bu şart altında geçerlilerse, farklı oldukları durumlarda hayli hayli geçerli olmalılar.

    ***

    edit 2: flavius aetius aşağıda bana cevap vermiş.

    a) hdp'ye oy verme ile mevcut terörden sorumlu olma arasındaki bağlantıyı kuran analojileri okudum ve anlamadım, resmen kafam basmadı.

    b) "pkk niye sivil kanada biat etsin" eleştirisi var. oysa bunun dediği en fazla "hdp'nin oy alması, pkk'yı zayıflatmaz". benle çelişmiyor bu...ayrıyeten insanlar güce göre konumlanırlar. selo bugün bir koalisyon hükümeti bakanı olsaydı, dağdaki adamın hdp ile anlaşmak için daha fazla nedeni olurdu. anlaşmaya gelmeyeni de "temizlemek" daha kolay olurdu.

    c) solcuların kendi mücadelelerini vermeleri yerine, kürt hareketinden medet ummaları konuya teğet (zavallı olmak başka bir şey, terörden sorumlu olmak başka). ayrıca ezilen adamı "fazla ezik olmakla" suçlamak garip. zaten türkiye'de solun tabanı az, liberalizmin tabanı hiç yok, üstüne akp'nin aşırı baskısı yüzünden örgütlü muhalefet alanı azalmış. kimse bu baskıya rağmen sıfırdan kendi muhalefet alanını yaratamaz.

    d) "bunlardan barış beklemek naiflik" kısmı da selo'nun samimiyetini kanmış saftirik solcu stereotipine gönderme yapıyor.

    derdim selo'dan demokrat yaratılması değil, onun demokrasiye ve denkleme dahil edilmesi.

    demokrasiyi, demokratlar getirmez. yapıları demokrat olmayan insanlar, birbirlerini yiyemeyeceğini anlarlarsa, anlaşmaya zorlanırlar. bu süreçte de kurumlar güçlenir ve demokrasi altyapısı oluşur. demokrasi böyle gelişir. bilgin ve aydınlanmış bir kralın yönetimi altında, yargının bağımsızlaşma ihtimali, 4 tane öküzün belli bir dengeye geldiği ve ite kaka yürüyen bir sistemde yargının bağımsızlaşma ihtimalinden düşüktür. bizde şu anda 4 öküz yerine tek öküz düzeni olduğundan, bu süreç tersine işliyor.

    e) "etliye sütlüye dokunmamasıyla bilinen imma...":

    karmaşık konularda mağara adamı gibi yazmamakla, etliye sütlüye dokunmamak arasındaki fark, 2500 entryde duruyor.
475 entry daha
hesabın var mı? giriş yap