10 entry daha
  • anaokulu terk, dikiş tutmayan biri olarak hüsran olacağını düşündüğüm ailenin yeni denemesinin ilk günüydü. saçmalık tam gaz devam ediyordu ömrünün 6 yılı istediği saatte kalkmış çocuk sabahın körü( sabahçı 1. sınıf insafsızlığı) kaldırılıp yine bir adrese götürülüyor. ama bu sefer daha çok coşku karambol, sorguluyor insan...

    sınıfın en merkezinde buldum kendimi ağlayanlar ekürisinde olmak var iken delikanlı olmuşum farkında değilim. anne ve babaların ünlü kovalayan magazinci gibi her yerden kafa sokması falan sevimsiz gündü. teneffüs zili kavramını öğrenişim ilk günün umutulmaz en iyi anısı idi. " arkadaşalar bu zil çaldığında derse ara vereceğiz 10 dk bahçede oyun oynayabilir , yemek yiyebilir, tekrar duyduğunuzda geri geleceksiniz" talimatı ilginç ve deneyimlemek istediğim ve bir ömğr boyu o sınıflarda bazen kavgaları beklemek , bazen sızmak, bazen sağı solu kesmenin fırsatı olacağını hiç düşünmememiştim. öylece ilk zil çaldığında o döneme özel sanırım bahçede koşu yarışması tadında abuk subuk şeyler yapmıştık. piyuuuuu geldiğimiz yıllara bak.
2237 entry daha
hesabın var mı? giriş yap