12702 entry daha
  • birinci dünya savaşı'nı herkes biliyor değil mi? hani şu itilaf devletlerinin, ittifak devletlerinin falan olduğu savaş. bu savaşın çıkmasının bin bir türlü nedeni vardı. hatta nedenleri geç, dünya siyaset tarihinin kaçınılmaz bir sonucuydu bu savaş, tıpkı kendinden sonra gelen ikinci dünya savaşı ve soğuk savaş gibi. ancak bizim eğitim sistemimiz tarihe neden sonuç ilişkisiyle bakmak yerine ne var ne yok ezberlemeyi öğrettiği için, koskoca eğitim öğretim hayatımızı en basit şeyleri bile öğrenmeden bitiriyoruz ya da yıllar sonra en işe yaramaz şeyleri hatırlıyoruz. bunun birçok örneği vardır fakat herhalde en bariz ve komik olanı birinci dünya savaşı'nın başlamasının "görünen" nedeninin bize defalarca çok önemli bir olaymış gibi anlatılması. yani `sırp bir gencin avusturya macaristan veliaht prensi franz ferdinand'ı öldürmesi`.

    bu cümleyi yıllarca süren eğitim hayatımızda defalarca duymuşuzdur. ancak ben bugün size bu olayın nasıl gerçekleştiğini anlatacağım. olay o kadar absürt ki herhalde yaran olaylar başlığına bile yazılabilir.

    28 mayıs 1914 tarihinde genç bir sırp, avusturya macaristan veliaht prensini vurmayı denedi, ancak bunu başaramadı ve yanlışlıkla veliaht prens franz ferdinand'ın şoförünü vurdu. o hengamede sırp gencimiz bir şekilde kaçmayı başardı. arşidük, ferdinand, valinin konutuna gidip avusturyalı yöneticileri ihmallerinden dolayı azarladıktan sonra yanına kendi eşini de alarak yaralanan şoförünü ziyaret etmeye karar verdi. tabi koskoca veliaht prens, arşidük, arabasını kendisi kullanacak değildi. bu yüzden kendisine derhal yeni bir şoför bulundu. yaralı şoförü ziyarete giderken, yeni şoför yolu karıştırıp yanlış bir sokağa girdi. ve girdikleri o yanlış sokaktaki bir meyhanede, yaşadığı hayal kırıklığıyla içki içmekte olan sırp suikastçi veliaht prensi birden bire tam karşısında buldu. genç sırp bu kez hata yapmadı.

    ve sonra birinci dünya savaşı başladı.*

    edit: hikayeyle ilgili birçok mesaj aldım. birçok yazar benden kaynak istedi. hatta bu hikayeyi resmetmek isteyen bir arkadaş bile vardı. bu entry ekşi şeyler'de paylaşıldığı için edit yapmak istememiştim. ancak bir yazarın bu hikayeyi "fıkra" olarak nitelendirmesi ve bilgilerin "baştan aşağı yanlış" olduğunu söylemesi üzerine henry kissinger'ın diplomasi adlı kitabının 203. sayfasının ilk paragrafını olduğu gibi buraya yazmaya karar verdim:

    "28 mayıs 1914'te, habsburg tahtının varisi franz ferdinand, avusturya'nın 1908'de bosna-hersek'i topraklarına katma cesaretinin bedelini hayatı ile ödedi. suikastin yapılış tarzı bile, avusturya'nın dağılmasına damga vuran trajiklik ile saçmalığın karışımından kaçınamamıştı. genç sırp terörist, franz ferdinand'ı ilk girişiminde öldürmeyi başaramadı. onun yerine arşidük'ün arabasının şoförünü yaraladı. vali'nin konutuna gelip, avusturyalı idarecileri ihmallerinden dolayı cezalandırdıktan sonra, franz ferdinand yanında karısı olduğu halde şoförünü hastanede ziyarete karar verdi. asil çiftin yeni şoförü, hastaneye giderken yanlış bir yola saptı ve girdiği sokaktan geri geri çıkarken bir kaldırım kahvesinde hayal kırıklığını içki ile yatırştırmaya çalışan şaşkın bir vaziyetteki suikastçinin tam önünde durdu. kurbanlarının kendiliğinden ayağına gelmiş olduğunu gören katil, ikinci girişiminde başarısız değildi."

    girmiş olduğum entry'de iki hata mevcut; birincisi olayın haziranda değil mayısta yaşanmış olması. bunu nasıl yanlış yazmışım sonradan ben de hayret ettim. maddi hata diyelim. ikincisi de "meyhane" yerine sıradan bir kafe demeliydim sanırım. eğer başka kaynaklara gidilirse tabi ki sırp gencin ve olayın daha ayrıntılı hali bulunabilir ama ne gerek var? bu entry'nin yazılma amacı zaten olayın absürdlüğünü anlatmaktı, 5 tane sırp'ın ve bilmemkaç tane bosnalının oluşturduğu bir terör örgütünü anlatmak değil.

    bilen bilir, uluslararası ilişkiler ve diplomasi tarihinde henry kissenger dendiği zaman akan sular durur. eğer daha fazla kabul gören bir kaynak olayların aksini iddia ediyorsa, sevgili yazarlarımız buyursunlar getirsinler de biz de kissenger'ın diplomasi'de "fıkra anlattığını" kabul edelim.
29096 entry daha
hesabın var mı? giriş yap