the very hungry caterpillar

• eric carle'ın 1969'da yayınlanan ilk orjinal baskısından okuma şansı bulamasam da elime geçen kopyası ile harika bir 3 hafta geçirme fırsatı bulduğum eser. kesinlikle bir tatil kitabı değil. milli kütüphane veya odtü kütüphanesinin son katında değerini/benliğinizi/algınızı vermeniz gereken ve sizi esir alacak bir başyapıt.
  
  ----- spoiler -----
  
  öncelikle belirsizlik ve sonsuzluk eser de ön safha da...
  
  kanser kök hücresinin hangi yolaklar ile farklılaştığı ve otonomi kazandığının tam bilinemesi gibi ay ışığının aydınlattığı yumurta'nın o yaprağın üstüne nasıl geldiğine dair bilinemezlik bizi merak içinde bırakmakta demek hafif kalır kitaba dair bağımlılık yaratıyor...
  
  yazarın belirsizlik denklemleri/başlangıçları bizi sürükleyici olayların örgüsüne dahil ediyor.
  
  macroeconomics sixth edition'ın (n. gregory mankiw) modern phillips curve dair anlatısı ile benzerlik taşıyan bir yan/başlangıç var.
  
  tırtılın gülümseyen bir güneş karşısında bir pazar doğması başlangıç faz belirsizliği açısından hangi bağıntıları kullanmanız gerektiğine dair ipuçları/bağıntıları içermez mi?
  
  eˆ = y -b bˆ - a aˆ
  
  tırtılın bir haftaya yayılan yaşam öyküsünün doyumsuzluğa, malnütrisyona karşı karbonhidrat ağırlıklı diyetler ile saldırganlığı; ilkel köleci toplumdan, kapitalizme doğru ilerleyen sınıflı toplumların ve insanlığın sorunlarını, acılarını ve mutsuzluğunu çözememesine dari bir metafor değil midir?
  
  kapitalizmin tüketim toplumu sadece bir tek delik tüketilen yiyecekler ile daha güzel nasıl anlatılabilirdi.
  
  karbonhidratlar ile obezite mi dersin, sleeve gastrektomi de önce stapler ile ameliyat tekniğinin tanımlanması mı dersin? yoksa işlenmiş etler ile sosis ve salam ile pankreas kanseri ve whipple'a selam çakılması mı dersin.
  
  yoksa sevgili kahramanımız tırtılın karın ağrısının viseral fazdan parietal faza geçmesinin tedavisini yeşil yaprakta bulması zeno'nun kaplumbağasıtartışmasında "atılan bir ok hiçbir zaman hedefine varamaz" ile somutlaşan hareketin olanaksızlığı tartışmasına bir cevap değil midir?
  
  kocaman olan ve şişmanlayan tırtılın slevee gastrektomi veya roux en y gastrik bypass yerine koza'yı tercih etmesi; anatole france'ın meleklerin isyanındaki moris'ine karşı bir antikahraman olarak yaratıldığı izlenimi vermektedir.
  
  sonra rengarenk kelebek.
  
  mutlu son mu? belirsizlik mi? spinoza'nın sonsuzluğu ve conatus mu?
  
  yoksa kanser kök hücresinin asimetrik bölünme kapasitesi mi?
  
  çarpıcı bir son ile oluşan tatminsizlik ve belirsizlik okuyucuyu arayışlara itiyor.
  
  zamanımızın bir kahramanı tırtıl ve sonsuzluk, belirsizlik...
  
  ---- spoiler----
  
  keyifli okumalar dilerim. ikinci ve üçüncü gözden geçirişte farklı tatlar aldığım yaşama farklı bir gözle bakmamı sağlayan çarpıcı yazın.
  
  görsellikler artırılarak okuyucunun dikkatinin dağılması engellenilmeye çalışılmış.