5 entry daha
  • james joyce hiç bir zaman bir romancı olamamış tuhaf bir öykücü ve şairdir. irlanda aksanını, bu aksandaki ses oyunlarını çokca kullanmasından dolayı dili çok zor anlaşılır. joyce okumak için kilit kimi cümleleri tekrar tekrar sesli okuyup, irlanda aksanına benzetmeye çalışıp, anlamaktır.

    "dublinliler" (dubliners) joyce'un bir dönüm noktası olmuştur. bu kitabın bitişiyle öykü yazmayı bırakıp, ciddi anlamda roman yazma denemesine girmiştir. öykücü joyce'un ölümü anlamına gelen bu kitabın son öyküsünün adının "the dead" yani "ölüler" olması çok ilginçtir. oyunu ve imgeyi çok seven joyce yine bir şeyler yapmıştır. öykücü joyce ölmüştür, "dublinliler"den sonra. bir yeniden doğuş söz konusudur.

    "dublinliler" ertesinde tam bir romancı olamamıştır derler. en azından bir kısım eleştirmen onu böyle kabul etmez."ulysses" bir "novella" olarak kabul edilir edebiyat çevrelerinde örneğin. sadece bir günü anlattığından der bazısı, bu fikri böyle savunur.

    "bir eserin roman olması için sadece bir günü anlatması yetmez!" ahhh, ne ayıp!

    hayatı boyunca dublin'i anlatan, hem de en ufak ayrıntılarıyla anlatan -ki bu şehir değildir anlattığı, mimari değildir, kentin psikolojisidir- joyce'u bu zırvalar pek de ilgilendirmez ama. çünkü "öykücü" olarak ölmüştür o. bir irlandalı olarak doğmuştur. dublin'de geçen bir tek günü bile böyle coşkuyla anlatabildiği, bunun üstüne sayfalarca kafa yorduğu için...

    bir romandan ötedir yazını. bir isim konup, onun şablonuna oturtulamaz. evet, bir roman yazarı değildir o. bırakınız olmasın zaten!
202 entry daha
hesabın var mı? giriş yap