hayat şarkısı

• bayram cevher'den inciler :
  
  (yesin diye getirilen tatsız tuzsuz bisküvi için)'kızım sabah erkenden kalkıp inşaattan mı topluyorsunuz bu suntaları'
  
  (hülya uykumu kaçıracak konular açtı uyuyamadım diyen oğluna) 'aaa sizde de mi öyle bak pişti olduk gördün mü bizim hanımda aynısı'
  
  (küçük geline tuzak kuran büyük gelinine) 'eltini sinir etmek istiyorsan bir daha böyle şeyler yapma git kuyumcuya üç beş bilezik al tak koluna eltinin burnunun dibine sok salla'
  
  (karısına önceki aşkını anlatan ablasına) 'abla sen bu eve her geldiğinde milleti zaman yolculuğuna çıkarmak zorunda mısın'
  
  (kerim'in yarı çıplak çocukları korkuttuğu sahnede) 'ev değil korku tüneli lan'
  
  (oğluna öğüt verirken) 'bir lafı nerenle dinlersen orana girer'
  
  (oğullarıyla kavga ettikten sonra) 'onlar şimdi sancaklara haber vermiş payitahta yürüyorlardır'
  
  (bahar bebeğin babası kim diye soran karısına) 'daha anasını bulamadık ne babası'
  
  (hülya'nın bahar bebeğin durumunu araştıracağını duyunca) 'hah bu el attı ya bir haftaya kalmaz bütün ayrıntılarıyla öğreniriz meseleyi'
  
  (zeynep'in belgeleri hülya'ya kaptırdığını öğrenince) 'iki elti kapışmış, iyi olan kazanmış'
  
  (yemek takımları kırılan karısına) 'bunca sene o takımları çıkarmadın da ne oldu süheyla ingiltere kraliçesi geldi mi bize gelmedi. neyse büyük gelini çağırırız ama sen diana'yı seviyorsun'
  
  (yine kırılan tabak mevzusunda) 'üzülme süheyla ben size iki takım daha alırım birinde yemek yer diğerini kırarsınız'
  
  diziyi izlemek için çok sebebim var , burcu biricik ve olgun toker'in keyif veren oyunculukları, birkan sokullu'nun akıllara zarar yakışıklılığı, mahinur ergun kalemi vs vs. ama bunların hepsinden sıkıldığım anlar oldu şu 18 bölümde. bir tek bayram cevher'den sıkılmadım. senaristin verdiği asisti her seferinde doksana takıyor ahmet mümtaz taylan. büyüksün !