tutulmak
-
bazen sanki balıkçılar namlularını doğrultmuş istanbula ateş ediyorlar gibi gelir köprü üstünden.. balıkların oltaların uçlarındaki çırpınışlarınca... sıçrayan suyla, kanla, canla, çırpınan hayatıyla bir canlının; irkilirsiniz.. her yakalanan, tutulan balık o oltaların ucunda, sıkılan bir kurşundur sanki istanbula... ve nedense surları onu korurken yine siz vurulursunuz.
çünkü işte oltanın ucundaki balık gibi tutulmuşsunuzdur birine.
ama bir yanlışlık vardır sanki bu metaforda çünkü hafızası 5 saniye –3 ay 1 yıl ne fark eder- olan siz değilsinizdir.
ayrıca (bkz: tutunmak) (bkz: tutku)(bkz: tutukluk)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap