atc
-
altıncı nesil çaylaklıktan yazarlığa geçiş sürecinin o sancılı bekleyişini yaşayan, ne yılların ne yolların önümüzde duramadığı kadim dost. çalışma salonlarının, yere düşen ter damlalarının, alınan alkışların, iskelede iki sandalyede içilen biraların ve hayallerin asıl olduğu bir şehirde yaşayanların insanlarıyız biz. bir poker masası, bir televizyon, bir fıçı, bir emrah yetti bize onca sene, bakalım şimdi neler bekliyor. hele bir gel de...
edit: yazar oldu tabi kendisi ama yollar hala uzak, dostluk hala baki.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap